"kurdum" - Translation from Turkish to Arabic

    • بنيت
        
    • أنشأت
        
    • بنيتُ
        
    • حلمت
        
    • نصبت
        
    • جهزت
        
    • ذئب
        
    • أسست
        
    • كونت
        
    • ذئبي
        
    • أعددت
        
    • ببناء
        
    • بتركيب
        
    • بإنشاء
        
    • رتبت
        
    Şirketi ben kurdum, evi ben yaptım, kurdelayı da ben keseceğim... Open Subtitles لقد بنيت الشركة و بنيت هذا المنزل و سوف أقص الشريط
    10 yıl boyunca birçok ilişki kurdum. TED لقد بنيت العديد من العلاقات خلال ال 10 سنوات.
    Bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum ama biraz önyargılıyım, çünkü bir füzyon şirketi kurdum ve bir Facebook hesabım bile yok. TED يمكنني أن أقول الآن، لكن بشيء من الانحياز، لأنني قد أنشأت شركة تعنى بالانصهار لكن ليس لدي حساب على الفايسبوك.
    Aslına bakarsanız bu şirketi, tepeden tırnağa, burada, Amerika'da kurdum. Open Subtitles أتعلمون.. لقد بنيتُ هذه الشركة من الصفر .هنا في أمريكا
    Kötü birşey belki fakat bu sayede o kütüphaneyi kurdum ve çocuklara lise diploması almalarına yardımcı oluyorum. Open Subtitles قد يكون خطا رفعيا و لكنى بنيت المكتبه أيضا و ساعدت السجناء فى الحصول على شهادة المدرسه العليا
    Bu tesisi kurdum, ve tüm ailemi burada çalıştırdım. Open Subtitles لقد بنيت ذلك المعمل ووضعت أسرتي كلها للعمل هناك
    Kariyerimi bunun üzerine kurdum yani, insanlara ölen insanlarla iletişime geçmeleri için yardım etmek, hayaletlerle iletişim kurmak, yani, ölü insanoğlu ruhları üzerine. Open Subtitles وهذا ما بنيت عليه مستقبلي مساعدة الناس على التواصل مع الأموات من خلال التواصل مع الأشباح
    Milyar dolarlık işi sıfırdan kurdum. Open Subtitles أنا بنيت أعمال بمليارات الدولارات من لا شيء
    Ama ben kariyerimi belli bir imaj üstün kurdum ve bunu sürdürmek için neler çektiğimi hiç bilmiyorsun. Open Subtitles لقد بنيت مسيرتي على صورة معيّنة وليس لديك أدنى فكرة كم يكلّف الحفاظ عليها
    Tanrım, her şeyi kafamda ben kurdum, değil mi? Open Subtitles وهو دائماً يبتسم لي يا إلهي, لقد بنيت كل هذه من تخيلات, ألست كذلك ؟
    Dönemin cinsiyet engellerini aşmak için Britanya'da bu tip girişimlerin ilklerden olan kendi yazılım evimi kurdum. TED لأتخطى القضايا الجنسانية القائمة آنذاك، أنشأت شركة برمجيات كواحدة من الشركات الناشئة الأولى من نوعها ببريطانيا.
    Synthorx adında bir biyotek şirketi kurdum. TED لقد أنشأت شركة تقانة حيويّة تُدعى ساينثروكس.
    Tam da bu yüzden ''Health Leads'' (Sağlık Öncüleri)'i kurdum. Health Leads, binlerce doktorun ve hastabakıcının hastalarına şunu sormasını sağlıyor. ''Sağlıklı olmak için neye ihtiyacın var?'' TED لذا أنشأت منظمة رعاية صحية. تتيح لآلاف الأطباء وغيرهم من مقدمي الرعاية سؤال مراجعيهم، ماذا يحتاجون ليكونوا أصحاء؟
    Hiç bırakmamak için evimi bu hislerin üzerine kurdum. Open Subtitles والصداقةُ الوطيدةُ التي لم تكن في الحسبان لقد بنيتُ منزلي
    Ama ben hayatım boyunca tek bir şeyin hayalini kurdum. Open Subtitles طوال حياتي كل ما حلمت به هو أن أذهب للمكتبة
    Her şey hazır olunca tuzağımı kurdum. Open Subtitles عندمـا بات كل شيء على استعداد , نصبت فخي
    Masayı kurdum patatesleri pişirdim... ve o evde değil. Open Subtitles جهزت طاولة الطعام وطبخت البطاطس ولم تأتي بعد
    Ama ben yalnız çalışırım Ben yalnız kurdum Open Subtitles ـ لكني اعمل وحدي ، انا ذئب وحيد ـ انت ذئب وحيد؟
    Ve Maysoon'un Çocukları'nı kurdum, Filistinli göçmen çocuklara benim ailemin bana verdiği şansın birazcığını verebilmeyi amaçlayan bir hayır kurumu. TED أسست مؤسسة ميسون للأطفال، وهي مؤسسة خيرية تأمل أن تعطي الأطفال من اللاجئين الفلسطينيين شيئا بسيطا مما قدمه والديَّ لي.
    Bazı güzel arkadaşlıklar kurdum, Open Subtitles كما تعلم ,لقد كونت عدة صداقات جيدة
    kurdum çok kötü şeyler yaptı çünkü bana da çok kötü şeyler yapıIdı. Open Subtitles أنا اقرب مما تريد الاعتراف به. ذئبي فعل أشياء فظيعة لأنه حدثت لي أشياء فظيعة.
    Telefon zincirini kurdum, toplanma noktalarını ayarladım, hatta postanedeki fıstığın kargodan para almamasını sağladım. Open Subtitles أنا جهزت كل شىء أعددت نظام الاتصال ومكان التجميع وجعلت فتاة البريد تتبرع بالنقل البحرى
    Bu sene adliyede yeni bir hapishane kurdum ve burada kaldığın sürece bir şey olursa, herhangi bir şey ateş alabilecek bir şey... Open Subtitles لقد قمت ببناء سجن جديد في محكمتي هذا العام وفي خلال فترة جلوسك هنا لو حدث شيء ما،أي شيء على الاطلاق يسبب اشعال النيران
    Koridorda duyuyordum ben de oraya görecek bir şey varsa diye bir kamera kurdum. Belki bir şey görürdüm. Open Subtitles فـ قُمتُ بتركيب كاميرا لأري إن رأيت أي شئ أو شئ ما؟
    Bu kıymetli teknolojiyi korumak için NTS adında bir birim kurdum. Open Subtitles لحماية هذه التكنولوجيا الثمينة قمت بإنشاء وكالة بإسم إن, تى ,إس
    Kasabaya döndüğünü duyduğumda, ilişkimizin nasıl olacağı konusunda bir senaryo kurdum kafamda. Open Subtitles حين سمعت عن عودتك للبلدة رتبت قصة سيناريو لكيف ينجح الأمر بيني وبينك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more