Kahramanlarımıza alkış tutup, hiç edinmediğimiz arkadaşlara ağladığımız kurgusal dünyalara isteyerek giriyoruz. | TED | ندخل بإرادتنا لعوالم خيالية حيث نهتف لإبطالنا و نبكِ لأصدقاء لم نحظَ بهم قط. |
kurgusal olabilir ama bu mermi lanet oldukça gerçek görünüyordu olabilir. | Open Subtitles | ربما كانت خيالية لكن هذه الرصاصات بدت حقيقية للغاية |
Havyar harekatı bir senaryo gerçek değil. Bilim adamlarının geliştirdiği kurgusal bir savaş senaryosu bir tür taktiksel beyin fırtınası. Gerçek değil. | Open Subtitles | ـ كافيار سويت ـ ليس حقيقياً بل هو مجرد لعبة حرب خيالية خطط لها بعض العلماء إنها ليست حقيقية |
Mimari bir yandan o hikâyeleri yazarken, binalarımızın sakinlerinin ve kullanıcılarının kurgusal hikâyeleri mimariyi nasıl yazabilir? | TED | وكيف يمكن للقصص الخيالية لمتساكيني ومستخدمي مبانينا أن تَخُطّ المعمار، بينما يكتب المعمار تلك القصص في نفس الوقت؟ |
Bir kadınla rahmi arasındaki kurgusal sohbet ama gerçekten komiktir. | Open Subtitles | هذا عن حوار خيالي بين امرأة ورحمها لكنه مضحك للغاية |
Ve bu kitapçıya gidip... kurgusal olmayan bölümü araştırmaya benzemez. | Open Subtitles | وكما تعلم،ليس الأمر وكأنك. بالخارج فى المكتبة، تتصفّح فقط، قسم اللا خيالى. |
Ardından sorular ve yanıtları içeren bir beyin fırtınası yaparım böylece kurgusal dünyamın detaylarını çizme imkanım olur. | TED | ومن ثم أفكر في أجوبة عن الأسئلة والتي تستخلص تفاصيل عالمي الخيالي. |
Loch Ness canavarı küresel ısınma, evrim, ve diğer kurgusal kavramlar. | Open Subtitles | ذلك و وحش البحيرة الإسكتلندي الاحتباس الحراري، التطور و عدة مبادئ خيالية أخرى |
Amerika'nın ilk stajyer skandalıyla ilgili kurgusal bir hikaye. | Open Subtitles | حساب خيالية من أول فضيحة المتدرب أميركا. |
Bir keresinde kurgusal bir kurtadamın romantik ilgilerini savunmuştun. | Open Subtitles | جعلتني مرة أُجاري الاهتمام الرومنسي لشخصية مستأذب خيالية |
Montajla kurgusal ilişki tarih oldu. | Open Subtitles | هذه على الاغلب ألبوم ذكريات فوتوشوب لعلاقة خيالية |
Bu cümledeki "ancak" birimlerin katılığını yok ediyor, bir sabit ve kurgusal mevcudiyet, birbiriyle çarpışıyor. | TED | "لكن" في تلك الجملة تكذب عدم مرونة الوحدات، وحدة ثابتة وأخرى خيالية تصطدم ببعضها البعض. |
Yani yalnızca "Ah, hepsi yalnızca yarattığımız kurgusal varlıklar" demek çok zor. | TED | لذا أن تفكر وحسب، "أوه، هذا مجرد كيانات خيالية نقوم بأختراعها" هو أمرٌ صعب. |
Bu yüzden kurgusal bir karakter yaratmak istedim ya da bu yeraltı mekanlarında hayat süren bir hayvan, ve, o zaman, bunu yapmanın en basit yolu kendimi şekillendirmekti. | TED | فأردت تصور شخصية خيالية أو حتى حيوان يقطن في تلك المناطق النفقية، ولعل من أيسر السبل لتحقيق ذلك في وقتها, كان عن طريق تصوير نفسي. |
Tıpkı gerçek hayat gibi, kurgusal dünyalar sürekli toplumsal ve toplumsal kurallar izgesi içerisinde devinir. | TED | تماما مثل الحياة الحقيقية، فإن العوالم الخيالية تشتغل باستمرار ضمن سلسلة من القوانين الاجتماعية والمادية. |
Soru: Çalışmanızda, doğru olarak kabul ettiğimiz kurgusal hikâyelerden bahsediyorsunuz ve biz onlara göre yaşıyoruz. | TED | سؤال: في عملك، تحدثت كثيراً عن القصص الخيالية التي يجب أن نقبلها كحقيقة، ونعيش حيواتنا بواسطتها، |
Başkan West, Quahog'ın tüm polis teşkilatını... 1984 yılının kurgusal film karakteri Elaine Wilder'ın kurtarılmasına yardımcı olmak için... | Open Subtitles | للذهاب لـ كارتاخينا في كولومبيا للمساعدة في إنقاذ الشخصية الخيالية في الفيلم من عام 1984 إلين وايدر |
Sizi hayal kırıklığına uğratacağım için kusura bakmayın beyler fakat beni, kurgusal bir dizideki karakterle karıştırmışa benziyorsunuz. | Open Subtitles | حسناً, أنا آسف لتخييبي آمالكم أيها السادة لكن يبدو أنك الأمور إختلطت عليكم فيما بيني وبين شخصية في عرض خيالي |
Bu irdeleme, gerçekleştirdiğiniz deneyleri ve sonrasını kurgusal biçimde işleyen yüksek nitelikli, nezih bir yetişkin Tv programı yapma fikrini doğurdu. | Open Subtitles | على مستوى عال لعرض مقبول على مستوى الأشخاص البالغين ولكن معمول بشكل خيالي مثل تجاربك التي أجريتها ونتائجها |
Baş şüphelimiz kurgusal sikik bir dedektif ile konuşmak istiyor. | Open Subtitles | يريد مشتبهنا به الرئيسي التحدّث إلى محقق خيالي. |
- kurgusal olmayan bölüm. | Open Subtitles | -قسم اللا خيالى . |
Tepki ve ilham arasında uçma kabiliyeti, okurları sonsuz şaşırtıcı kurgusal dünyalarına çekmeye devam ediyor. | TED | قدرتها على التنقل بين التقزز والإلهام تستهوي القراء لعالمها الخيالي المفاجئ اللامحدود. |
Neredeyse tüm kimlikler, yani, bir düzine insanın temel topluluk düzeyinin ötesinde tümü, kurgusal bir hikâyeye dayalıdır. | TED | غالباً كل الهويات، أقصد، ليست على مستوى المجتمع الأساسي لمجموعة قليلة من دزينات الناس، والقائمة على قصة وهمية. |