Los Angeles'da kurtadam ne yapıyormuş? | Open Subtitles | حسناً إذاً ماذا يفعل مستذئب فى لوس أنجلوس ؟ |
Ellie eve gitme. Ben Zipper'a bulaştırdım ve o da kurtadam oldu. | Open Subtitles | إيلى, لا تذهبى للمنزل لقد أصبت زيبر و لقد أصبح مستذئب |
kurtadam ısırığı vampirleri öldürür. Onunla arkadaş olma. Anladın mı? | Open Subtitles | يمكن لعضّة من مذؤوب أن تقتل مصاص دماء لذا لا تحاولي أن تكوني صديقته، هل تفهميني؟ |
Öyküye göre kurtadam dolunayda beslenirmiş. Bu 3 gün dolunay var. | Open Subtitles | المستذئب يتغذى خلال الدورة القمرية تلك الثلاث ليالِ التى يكون فيها القمر مكتملاً |
Düşünüyorumdum da bu şey aynı kurtadam hikayesine benziyor. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر بهذا وأعتقد أنه مثل الرجل الذئب |
Ve kurtadam, panteradam veya şekil değiştiren veya onlar gibi şeyler. | Open Subtitles | او حتى المستذئبين والمستنمرين او المتحولين او شيئاً آخر. |
- O 'dönemde' bir sürü kurtadam vardı. | Open Subtitles | أَحْصلُ عليه. كان هناك الكثير مِنْ المذؤوبين في تلك الإتفاقيةِ. |
Affedersin. Beni kurtadam mı kovalıyor? | Open Subtitles | أنا أسفة، أتلكَ أنا مطاردةٌ من طرف مستذئب ؟ |
Bir kâhin olarak ya da görüş algısı açık biri olarak diyelim bana göre katil "kurtadam sendromu" yaşıyor. | Open Subtitles | كرجل مستبصر واضح البصر إذا صحّ التعبير من رأيي أنّ القاتل لديه قوة متحوّلة التركيب يعتقد أنّه مستذئب أو رجل ذئب |
Yani bütün kurtadam iddialarını yalanlamaya devam ediyorsun. | Open Subtitles | إذا أنت مستمر في إنكار إدعاءات كونك مستذئب |
Hastanın, kendini kurtadam sanmasına ve ona göre davranmasına sebep oluyor. | Open Subtitles | أنه أو أنها مستذئب وحيئذ يتصرف كأنه مستذئب |
Yapma, küçücük bir kurtadam ısırığıydı. | Open Subtitles | لكيلا تضعيني في حالة بؤسكِ بربّك، إنّها مجرّد عضّة مذؤوب صغيرة |
Olağanüstü derecede güçlü çeneye sahip bir kurtadam. | Open Subtitles | مذؤوب يتمتع بفكّين قويين بدرجة غير عادية. |
Romantik kurtadam. sekse vahşice yaklaşıyordu. | Open Subtitles | المستذئب شاعري. على الرغم من أن الجنس كان شرساً للغاية |
- kurtadam'ın zayıflığını biliyoruz. Gündüz ortaya çıkamaz, kutsal topraklara ayak basamaz. | Open Subtitles | نحنُ نعرف نٌقطة ضَعف المستذئب إنه لا يستطيع الخُروج فى ضوء النهار، و لايُمكنه الوقوف على الأرض المُقدسة. |
Korkacağı bir şeylere. Mesela "Frankenstein kurtadam'a karşı" gibi bir filme. | Open Subtitles | مثل فرانكنشتين يقابل الرجل الذئب |
Kavuşmanızı bölmek istemem ama bizi öldürmek isteyen bir kurtadam sürüsü var. | Open Subtitles | أنا أكره تفريق هذا اللقاء الصغير ولكن لدينا حفنة من المستذئبين يحاولون قتلنا |
İlginç, ben seni hep tatlı kurtadam tipi olarak düşünmüştüm. | Open Subtitles | لطالما كنت أراك تشبه أكثر المذؤوبين لطيفي النوع |
Belki de babam kurtadam olduğu için birbirimizi bulduk. | Open Subtitles | ربما وجدنا بعضنا البعض لأن والدي هو بالذئب |
Onu kilitlersek ve bir kurtadam çıkarsa ve 12 saat boyunca öfke patlaması yaşarsa ne olacak? | Open Subtitles | ماذا يحدث عندما نحبسه ويتحول الي ليكنثروب ويأجج الجحيم لمدة 12 ساعه؟ |
kurtadam terimi eski bir Anglo-Sakson kelimesinden gelir. | Open Subtitles | المذؤوب هو انكماش من عالم الأنجلوساكسون أي،مايعني إنسان و ذئب... |
Çünkü bu ay Stubeck ve Pierce 11 kurtadam yakaladı. | Open Subtitles | لأنه هذا الشهر ستوباك وبيرز أمسكا بإحدى عشر مستذئباً |
İki savaşçı öldürüldü kurtadam cesetleri bulamadık. | Open Subtitles | لقد تم قتل اثنين من القتلة، لم نجد جثث مذؤوبين |
Kendini düşünen olan bir kurtadam evinde gümüş bulundurur mu dersiniz? | Open Subtitles | ما مستئذب سيكون عنده... اى شىء فضه فى منزله |
Hey,Ben bunun kurtadam olduğunu sanmıyorum, O bir hippiye benziyor. | Open Subtitles | أنا لاأعتقد أن هؤلاء الأشخاص مستذئبين أعتقد أنه مجرد هيبى |
Kızlarıma, kurtadam'ın annelerini öldürdüğünü söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرت فَتياتى أن المُستذئب قتَل أمهم. |
Sonra nehir kenarında kurtadam oldular. | Open Subtitles | ومن ثم ذهبوا إلى النهر وتحولوا إلى ذئاب |