"kurtarıcı'nın" - Translation from Turkish to Arabic

• المخلّصة

Kurtarıcı'nın karımı buraya getireceğini bilmeliydim.
كان يفترض أنْ أعرف أنّ المخلّصة ستحضر زوجتي إلى هنا

Kurtarıcı'nın güçlerini çalmaya çalışmakla... gerçekten büyük hata ettim.
في الواقع اقترفت خطأ رهيباً بمحاولة سرقة قوّة المخلّصة

Kurtarıcı'nın inancı soldukça masal diyarları da solup gidiyor.
مع تلاشي إيمان المخلّصة تتلاشى كلّ ممالك القصّة

Kar canavarı ve mağarada mahsur kalma olayından sonra görünüşe göre bugünlerde Kurtarıcı'nın kurtarılmaya ihtiyacı var
بين الوحش الثلجيّ والكهف... يبدو أنّ المخلّصة تحتاج لمَنْ يخلّصها هذا الأيّام

Maalesef ki Kurtarıcı'nın sihri o kadar kolay alınamıyor.
لسوء الحظّ، لن يزول سحر المخلّصة بهدوء

Bir kez daha Kurtarıcı'nın peşine düşecek.
سيذهب للنيل مِن المخلّصة ثانية

Kurtarıcı'nın gözyaşları bendeyken duyamaz.
طالما أنّي أحتفظ بدموع المخلّصة

Gideon. Kurtarıcı'nın gücünü almalar kahraman olmalar tüm bu dolap onu buraya getirmek içinmiş demek.
الاستيلاء على قوّة المخلّصة إذاً والغدوّ بطلاً...

- Bu bir kehanet. - "Kurtarıcı'nın adı Emma," yazıyor.
وهي نبوءة تقول "اسم المخلّصة هو (إيمّا)"

Cruella seni ölü görmek için o kadar çaresiz ki, Kurtarıcı'nın oğlunu kaçırdı.
(كرويلا) تتوق لرؤيتك ميتاً وقد خطفت للتو ابن المخلّصة

Birisi Kurtarıcı'nın elinden ölmeliydi.
{\pos(190,230)}كان يجب أنْ يموت أحد ما على يد المخلّصة

Amaçlarımız için, Kurtarıcı'nın nerede karanlığa döndüğünün bir önemi yok.
{\pos(190,210)}لمصلحتنا، حيث ستتحوّل المخلّصة للظلام مع تبعات بسيطة

Dinle, Kurtarıcı'nın sen olduğunu Arthur'a söyleseydim Merlin'i kurtarmanı isterdi.
اسمعي... لو قلتِ لـ(آرثر) أنّكِ المخلّصة لطلب منك تحرير (ميرلين)

Gelene bakın. Kurtarıcı'nın fino köpeği.
تأمّلوا مَنْ هذا جرو المخلّصة

Kurtarıcı'nın yaptığı gibi.
كما تفعل المخلّصة

- Cruella bana bir tavsiyede bulunmuştu bunlar olmadan asla Kurtarıcı'nın karşısına çıkma.
-أعطتني (كرويلا) نصيحة ... عدم مواجهة المخلّصة دون أحد هذه الأشياء