- Bak, yapacak bir şey kalmadı. Kendinizi kurtarmanız demek, zekânızla milyonlarcasını kurtaracaksınız demektir. | Open Subtitles | إسمعوا، لم يتبقَ شيء لفعله، بإنقاذكم لأنفسكم، ستنقذ عقولكم ملايين أخرى في المستقبل. |
Oğlumuzu kurtaracaksınız, değil mi? | Open Subtitles | ستنقذ ولدنا أليس كذلك؟ |
Hangi şehri kurtaracaksınız? | Open Subtitles | أي مدينة ستنقذ ؟ |
Demek siz ikiniz bu evliliği yabancılarla çıkarak kurtaracaksınız. | Open Subtitles | إذا، ستنقذون زواجكم بمواعدة غرباء. رائع. |
Hatta, birini kurtaracaksınız. Güzel bir değişiklik bu. | Open Subtitles | في الواقع، ستنقذون أحدًا، إنّه تغيير لطيف بوتيرة أعمالكم. |
Oyunumu oynayıp hayatlarını kurtaracaksınız. | Open Subtitles | أنتم تلعبون و تنقذون حياتهم |
Sen ve şekil verici vampir avcısı, hoşlandığım adamı öldürebilmek için bir takım kurdunuz böylece beni sonsuza dek lanetlenmekten kurtaracaksınız. | Open Subtitles | مع قاتل مصاصي الدماء لذلك أنت تستطيع أن تقتل هذا الشاب ولذلك أنت ستنقذني من تلك اللعنه الأبديه |
Siz kendinizi hep kurtaracaksınız. | Open Subtitles | ستنقذ نفسك دائماً. |
Sheeta'yı mı kurtaracaksınız? | Open Subtitles | هل ستنقذون شيتا؟ |
Sheeta'yı mı kurtaracaksınız? | Open Subtitles | مهلاً هل ستنقذون "شيتا"؟ |
Siz de benim küçük kızımı kurtaracaksınız. | Open Subtitles | و أنتم تنقذون طفلتي الصغيرة |
Efendim söz verdiniz bana beni kurtaracaksınız. | Open Subtitles | .سيدي، أنت وعدتني أنكَ ستنقذني |