"kurtarmak için bir" - Translation from Turkish to Arabic

• لأنقاذ
• لأنقذ
• ليبعدك عن
• ليحررهم من العبوديه
• لاخراجكِ

Dünyaları kurtarmak için bir dakika bekle!
هل ستنتظر دقيقة لأنقاذ العالم ؟

Babasını kurtarmak için bir ekip yolluyor muyuz?
"بورتاسكي" كان على حق ، سنرسل فريق لأنقاذ والده؟

kurtarmak için bir şansımız vardı ama hiç yardım almadım.
,سنحت لي الفُرصة لأنقذ الزواج ..لكن لم أحصل على المساعدة

Onları kurtarmak için bir bebeğin kafasına bile sıkardım.
حتى لو قتلت طفل رضيع في وجهه لأنقذ واحدة منهن

Seni sokaklardan kurtarmak için bir güzel dövdü ve sen de, onunla kapışmak için kendini Fox River'a mı getirttin?
ماذا، أشبعك ضرباً ليبعدك عن الشوارع فتسبب الإلقاء بك في سجن نهر (فوكس) معه؟

Bu köleleri esaretten kurtarmak için bir adamdan fazlası lazım.
العبيد يحتاجون أكثر من رجل ليحررهم من العبوديه

Seni kurtarmak için bir sürü belaya bulaştı.
لقد واجه مشاكل كثيرة لاخراجكِ

Hayatlarını kurtarmak için bir bebek yaptık ve işe yaradı.
أنجبنا الطفل لأنقاذ حياتهم ونجحنا

Hala şahit dostunu kurtarmak için bir şansın var.
مازلت هناك فرصة لأنقاذ رفيقك الشاهد

Kuvira tarafından esir tutulan Su Beifong ve ailesini kurtarmak için bir operasyon düzenlemektedirler.
لأنقاذ سو بيفونك و عائلتها

Eylül 2012 de, Profosör Jonathan Venkenheim, aile adını ve akademik itibarını kurtarmak için, bir belgesel ekibiyle birlikte Kuzey Kutup Dairesi'ne gitti.
ــــــــة Anas Aljanaby تـَــــــرجــــمـّـــــ فينوفمبر2012البرفيسور(جوناثانفينكينهايم)قادّ طاقم فيلم وثـائقي في أقاصّي الدائرة القطبية جاهداً لأنقاذ سمعته العلمية وأسم عائـلتهُ

Hayır. Kendimi kurtarmak için bir katili serbest bıraktım sadece.
لا، أنا فقط أطلقت سراح قاتل لأنقذ نفسي

Birçoğunu kurtarmak için bir kaçını öldürüyorum.
أنا أقتل القليل لأنقذ الكثير

Peter'ı kurtarmak için bir evrenden diğerine geçtiğimde bunu nasıl yapabileceğimi ancak o zaman fark etmiştim.
لمّا عبرتُ العالَميْن لأنقذ (بيتر)، أدركتُ حينها كيف أستطيع فعل الأمر.

19 kişiyi kurtarmak için bir kişiyi öldürürüm.
سأقتل شخص لأنقذ 19 شخصاً