Bir itfaiyeci sizi kurtarmak için hayatını riske atar. | Open Subtitles | رجل المطافىء يخاطر بحياته لينقذ الشخص بغض النظر عن كونك |
Woody bir keresinde beni kurtarmak için hayatını riske atmıştı. | Open Subtitles | ذات مرة.. خاطر وودى بحياته لينقذ حياتى |
Bir hafta önce, oğlum Nathan Scott... iki insanı kurtarmak için hayatını riske attı. | Open Subtitles | خاطر بحياته لينقذ شخصين |
Beni kurtarmak için hayatını tehlikeye attın! | Open Subtitles | "بندر"، خاطرت بحياتك لتنقذني. |
Kardşim beni kurtarmak için hayatını riske atmamalısın! | Open Subtitles | أخي, لا يجب أن تخاطر بحياتك لتنقذني ! |
Ülkemizi tehlikeden kurtarmak için hayatını riske atma cesareti gösterdin. | Open Subtitles | تجرأت وخاطرت بحياتك لإنقاذ بلادنا من الخطر. |
Evet, ama ilk tanıştığımızda kendi başımı belaya ben sokmuştum ve sen beni kurtarmak için hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | أجل، ولكنّي أوقعتُ نفسي بمشكلة في أوّل مرّة إلتقينا فيها، وأنت خاطرت بحياتك لإنقاذي. |
Bir dostunu kurtarmak için hayatını feda etti. | Open Subtitles | ضحى بحياته لينقذ زملاءه |
Neden beni kurtarmak için hayatını riske atıyorsun? | Open Subtitles | لمَ تخاطر بحياتك لإنقاذ حياتي؟ |
Sparrow'u kurtarmak için hayatını tehlikeye atman onun da başka biri için aynı şeyi yapacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | أن تخاطر بحياتك لإنقاذ (سبارو) لا يعني أنه سيعمل بالمثل لأي شخص آخر |
Neden beni kurtarmak için hayatını tehlikeye attın? | Open Subtitles | لماذا؟ لماذا تخاطري بحياتك لإنقاذي ؟ |