Bunun için zamanımız yok. O çocuğu kurtarmamız gerek. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لفعل هذا علينا أن ننقذ ذلك الطفل |
Albayı kurtarmamız gerek! | Open Subtitles | علينا انقاذ العقيد |
Ama öncelikle, ilk olarak dünyayı kurtarmamız gerek. | Open Subtitles | لكن علينا انقاذ العالم اولا |
Prensesi kurtarmamız gerek. | Open Subtitles | يجب أن ننقذ الأميرة. |
Birincisi, Jody'i kurtarmamız lazım ve sonra Mantarkatili'ni olması gereken yere götürüp yarasaları kurtarmamız gerek. | Open Subtitles | أولا ، علينا إنقاذ (جودي) ، وبعدها علينا وضع قنبلة الفطريات إلى حيث يجب أن تكون لإنقاذ الخفافيش |
Lord Allomere, çocuk haklıydı. Şu yavru baykuşlar, onları kurtarmamız gerek. | Open Subtitles | سيد (الومير)، الفتى على حقٍ يجب أن ننقذ الصغار |
"Çocuğu kurtarmamız gerek." Böyle demişti. | Open Subtitles | "يجب أن ننقذ الفتى!" هذا ما قاله. |
Mickey'i kurtarmamız gerek! | Open Subtitles | يجب أن ننقذ ميكي! |
Hadi, Lin'i kurtarmamız gerek. | Open Subtitles | "هيا ، يجبُ علينا إنقاذ "لين |
Lanet olası bir tuvalette tek başımayım ve Natalya'nın bu tarafa gelip gelmediğini bilmem gerek çünkü bu mekân polis kaynıyor ve onu kurtaramazsak en azından kendimizi kurtarmamız gerek. | Open Subtitles | (والتر)! إنّي لوحدي في حمام لعين وأريد أن أعرف إنْ كانت (ناتاليا) مُتجهة إلى هُنا، لأنّ هذا المكان يعجّ بأفراد الشرطة، وإنْ لمْ نستطع إنقاذها، فإنّ علينا إنقاذ أنفسنا على الأقل. |