| Baban, insan ırkını yok olmaktan kurtarmanın başka bir yolunu bulmak zorundaydı. | Open Subtitles | كان على والدك العثور على طريقة أخرى لإنقاذ الجنس البشريّ مِن الانقراض |
| Çünkü hayat kurtarmanın başka yolları da var. | Open Subtitles | لأن ثمة سبلًا أخرى لإنقاذ الأنفس. |
| Sana vermedim, çünkü Cary'yi kurtarmanın başka bir yolunu bulmuştum, ama mahkemeye vardığımda, sen çoktan bilgisayarımda bulmuştun. | Open Subtitles | أنا أبدا أعطاه لك، لأنني وجدت طريقة أخرى لإنقاذ كاري، ولكن عن طريق الوقت الذي وصلت إلى المحكمة، هل وجدت بالفعل على جهاز الكمبيوتر الخاص بي. |
| Dünyayı kurtarmanın başka bir yolu. Bak. | Open Subtitles | طريقة أخرى لإنقاذ العالم |
| Eğer bu benim elimdeyse sanırım Zod'u kurtarmanın başka bir yolu var. | Open Subtitles | فالأمر يعود لي إذن، وأعتقد أن ثمة طريقة أخرى لإنقاذ (زود) |
| Şirketi kurtarmanın başka yolları da var. | Open Subtitles | هناك طرق أخرى لإنقاذ الشركة |
| Dr.Cox 'un işini kurtarmanın başka yolları da var | Open Subtitles | هناك طرق أخرى لإنقاذ عمل دكتور (كوكس) |