Katil öldürmüyordu; onun hayatını kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | القاتل لم يكن يقتل كان يحاول إنقاذ حياته |
Yalnızca şunu bilin ki, o mektubu yazan adam.. ...sizin işinizi mahvetmeye değil, kendi işini kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | فقط اعلموا أن الرجل الذي كتب تلك المقالة كان يحاول إنقاذ شركته، لا تدمير شركتكم. |
İşte bu adam buraları kurtarmaya çalışıyordu bu güzel toprakları yani. | Open Subtitles | وهذا الرجل هذا الرجل كان يحاول انقاذ هذه الارض |
Dediğini anladım. Ama şoförüm diğer aracı kurtarmaya çalışıyordu O yüzden sola döndü. | Open Subtitles | أنا اتفهم نظرتك,لكن سائقي كان يحاول انقاذ العربة الاخرى |
Sevdiği kişinin adını kurtarmaya çalışıyordu, aynı benim senin için yaptığım gibi. | Open Subtitles | إنها تحاول إنقاذ إسم شخص تحبه كما فعلت أنا لك |
- Kardeşini kurtarmaya çalışıyordu. - Sen de ona inandın mı? | Open Subtitles | إنها تحاول إنقاذ أخيها - وأنت تصدقها - |
Gerçek şu ki, babam beni kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | الحقيقة أن أبي كان يحاول إنقاذي |
Çünkü karı kocanın hayatını kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أجل، لأنه كان يحاول إنقاذ حياة الزوجين. |
Hayır, onun hayatını kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لا. لقد كان يحاول إنقاذ حياته. |
O hayatımı kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحاول إنقاذ حياتي. |
Kamyon soygunu sırasında bir bekçi vurdu. Kuduz Köpek'i kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أصيب بطلقة من حارس أثناء سرقة شاحنة في الحقيقة، كان يحاول إنقاذ (ماد دوج) |
Karımı kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحاول إنقاذ زوجتي |
Seni kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحاول إنقاذ حياتك |
Michael Bluth, Bluth Şirketini kurtarmaya çalışıyordu... | Open Subtitles | مايكل بلوث كان يحاول انقاذ شركة بلوث ... |
Tatlım, hayvanını kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | حبيبى. انه كان يحاول انقاذ كلبه. |
Tatlım, hayvanını kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | حبيبى. انه كان يحاول انقاذ كلبه. |
Anlaşmayı kurtarmaya çalışıyordu ama Dmitri etrafta dolanıp herkese teknolojisinin kötü olduğunu söylerse yapamazdı. | Open Subtitles | انه يحاول انقاذ الصفقة ولكن لم يستطيع فعل ذلك طالما أن (دميتري) يتجول ويخبر الجميع أن التكنولوجيا ليست جيدة |
- O, kocasını kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | هى كانت تحاول إنقاذ زوجها |
Tanrım, o bir tedavi üzerinde çalışıyordu insanları kurtarmaya çalışıyordu, babam gibi. | Open Subtitles | (بلوم)؟ يا إلهي، لقد كانت تعمل على ترياق تحاول إنقاذ الناس مثل والدي |
Beni senden kurtarmaya çalışıyordu o. | Open Subtitles | لقد كان يحاول إنقاذي منك |
Bayan Towne... o, oğlunuzu kurtarmaya çalışıyordu, onu incitmeye değil. | Open Subtitles | (سيدة(تاوين لقد كان يحاول أن ينقذ أبنك لا أن يؤذيه |
Bizi kurtarmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يحاول إنقاذنا |