Ajan Bristow'un uydu telsizi kullanarak beni kurtarmaya çalıştığını hatırladım. | Open Subtitles | تذكّرت وكيل بريستو يحاول إنقاذ حياتي إستعمال راديو ساتكوم. |
Sezar'ın Romayı mahfolmaktak kurtarmaya çalıştığını görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى أن (قيصر) يحاول إنقاذ روما من الانهيار؟ |
Caesar'ın Romayı mahvolmaktan kurtarmaya çalıştığını görmüyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى أن (قيصر) يحاول إنقاذ روما من الانهيار؟ |
Şimdi ise adamlara beni kurtarmaya çalıştığını söyledim. | Open Subtitles | الآن، لقد أخبرتُ الرجال أنك قد حاولت إنقاذي |
Klaus beni kurtarmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | قال (كلاوس) إنك حاولت إنقاذي. |
Eugene de yanındaydı. Sonrasında da bana dünyayı kurtarmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | (يوجين) كان معه في السيّارة، وفيما بعد أخبرني بأنّه يحاول إنقاذ العالم |