Öncelikle Brooklyn'deyiz. Bu şeyden kurtulmalısın. | Open Subtitles | اولا نحن فى بروكلين الان يا رجل يجب ان تتخلص من هذه التفاهات |
Kendi yolunu tekrar bulmadan önce bu yükünden kurtulmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتخلص من الأعباء التى تثقل كاهلك قبل أن تجد طريقك من جديد |
Ondan kurtulmalısın rakibini elemelisin, ki bu kesinlikle ben değilim. | Open Subtitles | عليك أن تتخلص من الأقوى أن تقضي على منافسك والذي بالتأكيد ليس أنا |
Sana karşı dürüst olabilir miyim? İlk tavsiyem; şu yüzükten kurtulmalısın. | Open Subtitles | هل يمكنني ان اكون صريحه ،، نصيحة صغيرة ، عليك التخلص من الخاتم |
Bu atıktan düzgün bir şekilde kurtulmalısın. | Open Subtitles | عليك التخلص من هذه النفاية بطريقة صحية |
Tamam, her şey sırayla. O arabadan kurtulmalısın. | Open Subtitles | حسناً، فلنبدأ بالأولويات يجب أن تتخلصي من هذه السيارة |
Bu saçma hizmetçi korkundan kurtulmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تتخلصى من هذا الخوف المضحك من الخادمات |
-Uslu dur. -Şey, problem bana tost makinasıyla başladı gibi geldi, belki de o tost makinasından kurtulmalısın. | Open Subtitles | يبدو لي أن المشكلة بدأت مع محمص الخبز ، ربما يجب عليك فقط ان تتخلص منه |
Bu da başka bir mevzu baba. Şunlardan da kurtulmalısın. | Open Subtitles | هذا شيء آخر يجب أن تتخلص من مسامير التابوت |
Tüm antika şeylerden kurtulmalısın. 90'lardan önce olan herşeyden. | Open Subtitles | يجب أن تتخلص من كل الأشياء القديمة, أي شيء قبل التسعينات |
Tüm eşyalar yığılmış. Bunlardan bazılarından kurtulmalısın. | Open Subtitles | كل الأغراض متكومة عليك أن تتخلص من بعض هذه الأغراض |
Eğer bu kızla bir yerlere gitmek istiyorsan önce şu negatif tutumundan kurtulmalısın. | Open Subtitles | ان كنت تريد ان تذهب مع هذه الفتاة عليك ان تتخلص من ذلك السلوك السيئ |
Hareket edemiyorum, o zincirden kurtulmalısın. | Open Subtitles | لا أستطيع الحركه يجب أن تتخلص من هذا القيد |
Bıyığın berbat görünüyor. Kesin kurtulmalısın. | Open Subtitles | شاربك يبدو مثل القذارة يجب أن تتخلص منه. |
Oradaki bazı şeylerden kurtulmalısın. | Open Subtitles | عليك التخلص من البعض من تلك التفاهه |
- O şeyden bir an önce kurtulmalısın James. | Open Subtitles | - حسنا، يجب عليك حقا التخلص من هذا الشيء. |
- Parmak izlerinden kurtulmalısın. | Open Subtitles | جَرس. عليك التخلص من بصمات الأصابع. |
Kaka zehirdir! Ondan kurtulmalısın. | Open Subtitles | البول سموم عليك التخلص منه |
Ondan kurtulmalısın. | Open Subtitles | اعتقد ان عليك التخلص منه |
Pekâlâ. Otto burada evlenebilir. Ama bu filden kurtulmalısın Homer. | Open Subtitles | حسناً ، يمكن لـ(أوتو) أن يتزوج هنا، لكن يا (هومر) ، عليك التخلص من الفيل |
Tamam, her şey sırayla. O arabadan kurtulmalısın. | Open Subtitles | حسناً، فلنبدأ بالأولويات يجب أن تتخلصي من هذه السيارة |
Ne kadar harika biri olduğunu göremeyecek kadar aptal olduğu için hayatını mahveden o adamdan da kurtulmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تتخلصي من هذا الشاب الذي جعل حياتكِ فوضويه فقط لآنه غبي جداً لـ يعرف حجم عظامتكِ |
- Bundan kurtulmalısın. Eğer FBI- - Silindi bile. | Open Subtitles | من الافضل ان تتخلصى منة لو حصلت علية الاف بى اى , حُذف |