"kuruyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يبنون
        
    • يعدون
        
    • لتركيب
        
    • أنشأوا
        
    • ينشئون
        
    • ينصبون
        
    • يقومون بإنشاء
        
    Bunu neden yapayım? Sana karşı çok büyük bir dava kuruyorlar. Open Subtitles لماذا يجب علي فعل هذا أتفهم بأنه يبنون قضية قوية ضدك
    Bir ordu kuruyorlar. Open Subtitles العقل الثالث يجعلهم أذكياء هم يبنون جيشاً
    Uzaktan bağlantı kuruyorlar. Open Subtitles إنهم يعدون تقاريرهم.
    Çoktan ekibi çalışıp çok hassas makineler kuruyorlar oraya. Open Subtitles لديه فريق يعمل بجهد لتركيب معدات معقدة هناك
    Çocuk hastahanesinde bir kabin kuruyorlar. Open Subtitles لقد أنشأوا غرفة معادلة الضغط في مستشفى الأطفال
    Haber Alma'dan, Şef Bell Ulusal Güvenlikten, Pat Mills bütün acil operasyonları buraya kuruyorlar. Open Subtitles القائد (بيل) من الإستخبارات بات ميلز) من الأمن القومي) الجميع ينشئون عمليّات طارئة هنا
    Kasaba meydanında darağacını kuruyorlar. Open Subtitles المطرقة و المسامير إنهم ينصبون مشنقة فى ساحة البلدة
    Bu yerdeki bazı insanlar küçük bir şirket kuruyorlar. TED وهناك بعض أشخاص هنا يقومون بإنشاء شركة صغيرة.
    Ama bu gözükaralık boşuna değil. Çünkü yuvalarını bu kayalara kuruyorlar. Open Subtitles هناك طريقة في جنونهم, هو المكان الذي يبنون أعشاشهم فيه.
    Rusların yaptıkları da öyle bir bulucular kuruyorlar ki bunları gölün yüzeyinin yaklaşık bir kilometre altına indiriyorlar bu şekilde mavi ışıkların parıltılarını gözlemleyebilmek için. TED وما يفعله الروس هو انهم يبنون أجهزة كشف ويغمرونها بحوالي كيلومتر تحت سطح البحيرة حتى يتمكنوا من مراقبة ومضات من الضوء الأزرق.
    Orada gerçekten bir ütopya toplumu kuruyorlar. Open Subtitles أنهم حقاً يبنون مجتمع مثالي هناك
    Dışarı bir çeşit kamp kuruyorlar. Open Subtitles يبدو أنهم يبنون خيام
    Hurdalardan donanma kuruyorlar. Open Subtitles يبنون أسطولهم من الخردة
    Pusu kuruyorlar. Open Subtitles إنهم يعدون كميناً
    Tuzak kuruyorlar. Open Subtitles انهم يعدون كمين
    Çoktan ekibi çalışıp çok hassas makineler kuruyorlar oraya. Open Subtitles لديه فريق يعمل بجهد لتركيب معدات معقدة هناك
    Gelecek hafta daha kuruyorlar. Open Subtitles انهم سيأتون لتركيب اكثر في لاسبوع القادم
    Yani, görünüşe göre,resim satıldığında, parayı aklamak için bir şirket kuruyorlar. Open Subtitles إذن يبدو أنهم أنشأوا شركة قابضة لتتعامل بالأموال القذرة بعد بيع اللوحة
    Böylece akranlar aynı zamanda araba sahipleriyle bir arkadaşlık bir ilişki de kuruyorlar ve son dakikada biri gelip, bir sürücü gelip "Biliyor musun gerçekten arabaya ihtiyacım var, müsait mi?" diye sorabilir ve araba sahibi de "Tabii, karım evde. Gidip anahtarları al, git haydi." TED والأقران أصبحت أيضاً, الأقران والمالكين ينشئون علاقات, واذاً حتى اللحظة الأخيرة يمكن للناس -- السائق يمكن أن يقول, "مهلاً, أتعرف ماذا, أنا حقاً بحاجة إلى السيارة, هل هي متوفرة؟" وسوف يقول ذلك الشخص, "بالتأكيد, زوجتي في المنزل. أذهب لأخذ المفاتيح.
    - Sana tuzak kuruyorlar. Sakın bir kelime daha etme. Open Subtitles إنهم ينصبون لكِ فخاً لا تنطقِ بكلمة أخرى
    Portekizliler Batı Afrika'ya boyunca ticaret yolları kuruyorlar. Open Subtitles إن (البرتغاليين) يقومون بإنشاء خطوط تجارية مع غرب أفريقيا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more