"kusarken" - Translation from Turkish to Arabic

    • أتقيأ
        
    • تقيأت
        
    • تتقيأ
        
    • تتقيء
        
    Arkadaşlığımız beni gecenin bir yarısında hava alanına götüreceğin kusarken saçımı tutacağın kadar samimi olacak. Open Subtitles سوف تمرّ لأخذي في منتصف الليل و توصلني للمطار و تمسك شعري عندما أتقيأ.
    Alt tarafı kusarken saçlarımı tuttu baba. Open Subtitles أبي، لقد ربّتت على شعري بينما كنتُ أتقيأ.
    Ben klozete kusarken arkamdaki zavallı annemi rahatlatmaya çalışıyordum. Open Subtitles كانت تبكي بشدة كنتُ أتقيأ مواد كيميائية وأُملس على ظهرها للتخفيف عنها
    Hem kusarken tuvaleti ıskalarsam onu da temizleyiverir. Open Subtitles إن تقيأت خارج المرحاض، ستجعل القيء يختفي.
    Hem kusarken tuvaleti ıskalarsam onu da temizleyiverir. Open Subtitles إن تقيأت خارج المرحاض، ستجعل القيء يختفي.
    kusarken kafasını tuvaletin dışında tutarsın ve sana "daha çok erkek" istediğini söyler. Open Subtitles ستخرج رأسها من المرحاض عندما تتقيأ و تخبرك أنها تتمنى لو كان هناك الكثير من أمثالك
    Ve orada kusarken bile aslında beni önemsediğini söyleyebilirim. Open Subtitles هذا في الأساس خطأك أنت وحتى عندما كُنت تتقيء كنت أستطيع أن أرى أنك,مهتم
    Kendimi bir banyoda kusarken baygın halde buldum. Open Subtitles انتهى بي المطاف في الحمام أتقيأ ثم فقدت الوعي.
    Buhar kulübesinde çayımı içerken, kusarken, şamanım tarafından rehberlik edilirken, sürekli... senin yüzünü gördüm. Open Subtitles عندما كنت في الكوخ القذر أشرب الشاي، أتقيأ يتم إرشادي من قبل العراف كنت أرى وجهك باستمرار
    Beni kusarken gördüğüne inanamıyorum. Çok iğrencim. Open Subtitles لا أكاد أصدق أنك رأيتني أتقيأ أنا مقرفة جدا
    kusarken bana bakılmasından hoşlanmam! Şuraya git! Open Subtitles لا أحب أن يشاهدني أحد بينما أتقيأ.
    Keske beni kusarken görmeseydin. Open Subtitles ربما قليلا أتمنى لو لم تروني أتقيأ
    Galiba ben kusarken sen saçımı tutmuştun. Open Subtitles أظنك مسكت شعري للخلف وأنا أتقيأ
    Ben kusarken saçımı tutmana izin veririm. Sonraya kaldı. Open Subtitles سأدعك تمسكين شعري بينما أتقيأ - في وقت لاحق -
    Ben kusarken saçımı geri topluyordu. Open Subtitles كان يكوم شعري إلى الخلف عندما كنت أتقيأ
    Ördek tırtılları kusarken kullanmıştık onu. Open Subtitles استعملناها عندما تقيأت البطة
    Bu yüzden 80'de kusarken George'a bağırıyordum: Open Subtitles لهذا السبب عندما تقيأت في عام 80 قلت لـ(جورج)...
    Flavia bokları senin ağzına kusarken sen bir dildoya oturmuş olacaksın ve sonra bokları tekrar Flavia'nın ağzına kusacaksın. Open Subtitles تتقيأ ــــ ،في فمك ثم أنت تتقيئين ـــ في فم فلافيا
    Ama kusarken saçını tutmam. Bu çok tuhaf. Open Subtitles لكنني لن أسندك عندما تتقيأ الأمر غريب جدا
    Seni kusarken izlemeyi seviyor mu? Open Subtitles هل هى تحب هذا ... عندما تتقيأ ؟
    Bütün gün kusarken odaklanmak zor oluyordu. Open Subtitles يصعب التركيز عندما تكون تتقيء طوال اليوم
    Bir şişe Merlot, bir bardak votka ve kusarken saçların düşmesin diye saç bandı. Open Subtitles أنها زجاجة من الميرلوت و فودكا و رابطة شعر عندما تتقيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more