| Hem kardeşinin kafasına Kusmaktan daha kötü olabilir mi ki? | Open Subtitles | وهل بالإمكان أن تكون أسوأ من التقيؤ على رأس أخيها؟ |
| Kusmaktan dolayı su kaybetti elektrolit dengesizliği de V-fib'i tetikledi ve sonra nabzı durdu. | Open Subtitles | إنه مفتقد للسوائل بسبب التقيؤ وفقدان التوازن أثار رجفانه البطيني, وبهذا فقد نبضه |
| Senin durumundaki biri, Kusmaktan beyni çıkmadan mastürbasyon yapamaz ya da kafası güzel olsun diye başkasına mastürbasyon yapar. | Open Subtitles | في حالتك، لن تفعل أيّ شيء سوى التقيؤ أو تساعد شخص مدمن آخر على الإستمناء |
| Bu yatakta debelenmekten, sağa sola Kusmaktan farklı bir şey . | Open Subtitles | فهذا يأخذ بعدا أبعد من الطوف على السرير أو تقيؤ حساء البازلاء |
| Bu yatakta debelenmekten, sağa sola Kusmaktan farklı bir şey . | Open Subtitles | فهذا يأخذ بعدا أبعد من الطوف على السرير أو تقيؤ حساء البازلاء |
| - Kusmaktan bahsetmeyin! - Anya'yı arıyorum. Ona bakar. | Open Subtitles | توقفوا عن الحديث عن التقيؤ سأتصل بـ(آنيا) , يمكنها مراقبتها |
| Kusmaktan bahsetmeyi kes! | Open Subtitles | توقفا عن الحديث عن التقيؤ |
| Lütfen Kusmaktan bahsetmeyin. | Open Subtitles | أرجوك ألا تتكلم عن التقيؤ |
| Pekâlâ. Kusmaktan bahsedelim, çocuklar. | Open Subtitles | لنتكلم عن التقيؤ يا اطفال |
| - Kusmaktan bir hâl oldum. | Open Subtitles | لقدْ سئمت التقيؤ |
| Oh! Kusmaktan bahsediyorsun! | Open Subtitles | أتعرف التقيؤ ؟ |
| Sadece Kusmaktan bahsetmemesini söylemek istedim. | Open Subtitles | أريدها فقط أن تتوقف عن قول تقيؤ |