kusmayı uyaran müshili yarattık. | Open Subtitles | وقُمنا بإنتاج مُسهل لطيف للأمعاء يُسبب التقيؤ |
Aynı anda hem kusmayı hem de bir dallama olmayı becerebiliyor. | Open Subtitles | واو انه يستطيع التقيؤ وان يكون وغدا في نفس الوقت |
Arabama kusmayı düşünen olursa, hepiniz yürüyerek gidersiniz. | Open Subtitles | إضا فكّر أحدكم في التقيؤ في سيارتي سيذهب مشي إلى المنزل |
Kafein zehirlenmesi nedeniyle oluşan bir kriz kusmayı ciğerlerine çekmesine yol açmış. | Open Subtitles | يا د.بوروناين، كيف ماتت بيلا؟ نوبة تشنج جراء التسمم بالكافيين مما جعلها تستنشق القيء |
Bir tanesi kusmayı da kapsıyor. | Open Subtitles | ينطوي احد القيء. |
Bu gece kusmayı planlıyorum. | Open Subtitles | اخطط للقيء الليلة |
Alkolizmi pelegraya neden oldu. Belki kusmayı da açıklar. - Gastrit. | Open Subtitles | شرب الكحول سبب البيلاجرا ربما يفسر التقيأ أيضاً |
Pardon, bu yerlerde bir saniye geçirmektense kusmayı tercih ederim mi? | Open Subtitles | آسف، أفضل التقيؤ على أن أقضي دقيقة واحدة في أي من تلك الأماكن؟ |
Rabdomiyoliz, kusmayı, idrar rengini ve böbrek yetmezliğini açıklıyor. | Open Subtitles | انحلال الربيدات يتناسب مع التقيؤ تلون البول و فشل الكلية |
Kafandaki ağrı çok kötü olduğu için 24 saat kusmayı dene önce bir ve sonra doğru ile yanlış kavramını tartışırız. | Open Subtitles | أنت تحاولين التقيؤ لأربع وعشرين ساعة الآن الألم في رأسك حاد جداً... والآن... سوف نناقش.. |
"Çok üzülüyorum. Neden kusmayı bırakamıyorum?" | Open Subtitles | " إنه يضايقني , لم لاتتوقفين عن التقيؤ " |
kusmayı tetikleyen hızlı ve kirli bir karışım. | Open Subtitles | مزيج سريع و قذر، غرضه الحث على التقيؤ |
Sen kusmayı saklamak için elinden geleni yap yeter. | Open Subtitles | فقط ابذلي جهدك في إخفاء التقيؤ |
Hepatit A kusmayı açıklıyor. | Open Subtitles | و الكبد الوبائي يفسر التقيؤ |
Asla kusmayı bırakamam. | Open Subtitles | فلن اتوقف آبداً عن التقيؤ |
- Bunlar da kusmayı önleyici haplar. | Open Subtitles | -وهذه من أجل ايقاف القيء |
- kusmayı kes. | Open Subtitles | -أوقف القيء |