Bender'ı üzmek istemiyorum ama bu yaptıkları Kusmuktan beter. | Open Subtitles | لا أريد أن أؤذي مشاعره لكن طعم هذا الطعام مثل القيء |
Evet biz konuşurken Kusmuktan örnek alınıp analiz ediliyor ve öyle bir iş yapmak zorunda olmadığım için çok minnettarım. | Open Subtitles | لذلك التفصيل المقرف أيها الحالم نعم,تم جمع ذلك القيء و يتم تحليله أثناء حديثنا |
Kusmuktan DNA bulunabilir mi? Genellikle bulunmaz. | Open Subtitles | إستخلاص ال دي أن أيه من القيء ليس من العادة |
Ama Kusmuktan, kan tipini aldık böylece. | Open Subtitles | ولكننا حصلنا على فئة دمه من القيء |
Bu yalancı Kusmuktan kurtulmak istemiyor musun? Bana hâlâ keyif veriyor. | Open Subtitles | انت لاتريد ان تتخلص من هذا القيء الزائف |
Evet. Kusmuktan iyidir ama değil mi? | Open Subtitles | حسنا، هذا أفضل من القيء .. |
Kusmuktan nefret ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | ولكن ظننت بأنك تكره القيء |