"kutunun içine" - Translation from Turkish to Arabic

    • داخل الصندوق
        
    • بداخل الصندوق
        
    • في الصندوق
        
    • فى الصندوق
        
    • وضعهم في
        
    • في صندوق و
        
    • ترفع هذة الأوزان
        
    • داخل صندوق
        
    Isıtıp, ışıkları açıp, kutunun içine baktığımız zaman metalin hala orada tek parça halinde olduğunu gördük. TED عندما قمنا برفع درجة الحرارة وبدانا باعادة الانوار الى داخل الصندوق وجدنا ان القطعة المعدنية بقيت كما هي دون تغيير
    Schroedinger'in Kedisi'ndeki asıl nokta, biz kutunun içine bakıncaya kadar, aslında sorunun kendisinin anlamsızlığıdır. Open Subtitles حقيقة قطة دينغير هي أن السؤال في ذاته عديم المعنى حتى ننظر داخل الصندوق
    Az önce kutunun içine düştüm sonra bir şekilde dışarı çıktım. Open Subtitles لقد سقطت بداخل الصندوق ثم سقطت خارجه بطريقةٍ ما
    Selam, dostum. Eminim ki çoktan kutunun içine bakmışsındır. Open Subtitles مرحباً ياصاح أراهن أنك نظرت بداخل الصندوق بالفعل
    Bir-fit-kutunun bir çekirdek ile aynı yoğunluğa sahip olabilmesi için kaç tane arabanın çekirdeğini bu kutunun içine koyman gerekir? TED كم عدد نوى السيارات التي عليك وضعها في الصندوق ليكون صندوقك المربع بضلع قدم واحد بنقس كثافة النواة؟
    Sanırım Scooby'nin bombası kutunun içine düştü. Open Subtitles أعتقد أن سكوبى قذف واحدة فعالة فى الصندوق
    Sonraki gün, hayvanlarımızı alıp daha önce hiç bulunmadıkları kırmızı bir kutunun içine yerleştiriyoruz. TED الآن في اليوم التالي، نستطيغ أخذ حيواناتنا و وضعهم في صندوق أحمر لم يجربوه أبداً من قبل.
    Kalabalık bir sokakta bir kutunun içine bırakılmıştı. Open Subtitles لقد وضع في صندوق و ترك في شارع مزدحم
    - Seni yine kutunun içine koyarız. Open Subtitles يجب عليك أن ترفع هذة الأوزان هذاليسمُضحكاً.
    Onlar kadını kutunun içine saklamışlar ve onu kaçırmak istiyorlar. Bu bir insan kaçırmadır ! Open Subtitles انهم يخفون سيده داخل صندوق ويريدون تهربيها
    Neyse, kutunun içine bakmak aslında tek gereken şey Open Subtitles الطريقة الوحيدة ليتأكد هي النظر داخل الصندوق
    Işık dolu bir kutu hayal etsek ve o kutunun içine belli sayıda proton yerleştirsek. Open Subtitles ماذا لو تخيلنا صندوق مليء بالضوء ووضعنا عددا محددا من البروتونات داخل الصندوق
    kutunun içine işlenmiş bir isim vardı. Open Subtitles كان يوجد إسم محفور داخل الصندوق
    O kutunun içine koyulduğunda yaşıyormuş. Open Subtitles لقد كان حياً عندما ضع بداخل الصندوق
    kutunun içine. Open Subtitles بداخل الصندوق...
    Geceyi geçirdim ve kimse kutunun içine bakmadı. Open Subtitles حسناً, لقد مرت الليلة و لم ينظر أحد في الصندوق
    kutunun içine torpil atmalarını seyrettim. Open Subtitles رأيتهم و هم يشعلون المفرقعات و يضعونها في الصندوق
    Sağ elini kutunun içine yerleştir. Open Subtitles ضع يدك اليمنى فى الصندوق
    Sağ elini kutunun içine sok. Open Subtitles ضع يدك اليمنى فى الصندوق
    Beyinde korku anısı bulmaktansa, hayvanlarımızı alıp onları, örneğin buradaki mavi kutu gibi bir kutunun içine koyduk ve mavi kutuyu temsil eden beyin hücrelerini buluyoruz ve ışık demetine tepki gösterecek şekilde onları kandırıyoruz, tıpkı öncesinde söylediğimiz gibi. TED بدلاً من إيجاد ذاكرة خوف في الدماغ، نستطيع البدء بأخذ حيواناتنا، و وضعهم في صندوق أزرق كهذا و وجدنا خلايا الدماغ التي تمثل هذا الصندوق الأزرق و جعلناهم يستجيبوا لنبضات ضوئية تماماً كما ذكرنا سابقاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more