"kutusunun içinde" - Translation from Turkish to Arabic

• في صندوق
• بداخل صندوق
• في علبة

Bilirsin,bence Brian'ın yatağının altında,sigara kutusunun içinde biraz ilham vardır.
أعتقد أن براين لديه بعض الإلهام في صندوق السجائر تحت سريره

Bana verdiğiniz kanıt kutusunun içinde buldum.
وجدت هذه في صندوق الأدلة الذي أعطيتموني إياه

Bu kartı para kutusunun içinde bulduk.
لقد وجدنا تلك البطاقة في صندوق المال الذي استرجعناه

Tam da pizza kutusunun içinde, biletlerin arasına saklanmış halde duruyordu.
وجدت كمية غامضة من مخالفات الوقوف والذي أبقاها بداخل صندوق بيتزا سري

Sigara kutusunun içinde ne olduğunu öğrenmeye çalıştı.
أراد معرفة ما بداخل صندوق السجائر

Öyle bir konserve kutusunun içinde doğaya nasıl yakın olursun ki?
كيف يمكنك أن تكون قريبا من الطبيعة في علبة صغيرة مثل تلك

Annenin evinde anahtarını bulamıyorum da ya şifonyerimin sol çekmecesindedir ya da gardroptaki pembe ayakkabı kutusunun içinde.
. إما إنها على الرف العلوي الأيسر لخزانة ثيابي أو أو على خزانة الملابس في صندوق حذاء وردي.

Biliyor musun anne, gerçekten, eğer paranı yatağının altında... bir ayakkabı kutusunun içinde saklasaydın çok daha iyi bir iş yapmış olurdun.
،أتعرفين يا أمي، بصدق ... لكنتِ أبليتِ أحسن إن كنتِ وضعتيه في صندوق قديم تحت سريرك

Köpeğimi müzik seti kutusunun içinde gömdüm.
فقد دفنت كلبي في صندوق سماعات ستيريو.

Ama son birkaç haftadır neredeyse her gün buluştuk gardrobunun banyo tarafında kalan kısmında ayakkabı kutusunun içinde.
الكاميرا. إنها في صندوق الأحذية بمكانٍ ما علىالرفالسفلي.. للخزانة بالقرب من الحمام ...

Gardırobun üstünde bir ayakkabı kutusunun içinde saklıyordum.
أحتفظ به في صندوق فوق خزانة الملابس .

- Bir Çin kutusunun içinde.
في صندوق صيني , كما أخبرتِنا

Hepsi hediye kutusunun içinde olmalı.
بالتأكيد قد كانوا بداخل صندوق الهدايا

Köpeğimi bir hoparlör kutusunun içinde gömmüştüm.
لقد دفنت كلبي في علبة مسجل

Ve neden tampon kutusunun içinde?
-و لماذا هو في علبة فوطٍ صحيّة؟

Lazanya kutusunun içinde mi?
ووضعتيه في علبة لازانيا ؟