Atların buradaki kavisli takviyesi ile, açık bir şekilde çok kuvvetli bir dinamizm yaratılmış. | Open Subtitles | من الواضح أنه يخلق حركة قوية جداً معززاً هذا بواسطة الحركة المنحرفة للخيول |
İlişkiniz çok kuvvetli bir sürü çocuğa gebe. | Open Subtitles | هذه العلاقة قوية جداً. وسوف تسفر عن عدد كبير من الأطفال. |
Ah, saat on yönünde kuvvetli bir sinyal aldım. | Open Subtitles | بلير: آه، أصبحتُ إشارة قوية في السّاعة العاشرة. |
Dolayısıyla kuvvetli bir iraden olmalı ve bunu yapma hakkını kendinde görmelisin. | Open Subtitles | لذا عليك أن تملك تفكيرًا مُحكمًا ولا تعتقد بأن يكون لديك رخصة للقيام بهذه الأمور |
Ayin çok kuvvetli bir şeydir ve bu tür bir enerjiyi ortaya çıkarmak bazı sonuçlar doğurur. | Open Subtitles | الطقوس شيء قوي و يسبب ذلك النوع من الطاقـة كآن لـه نتائـج |
Teorik olarak, bir şoförü, kuvvetli bir adamı ve bir de gözcüsü vardır. | Open Subtitles | نظرياً ،سيكون لديه سائق، رجل قويٌ ومتيقِظ |
- Çok nâdir fakat bir o kadar da kuvvetli bir yan etkiyi tecrübe ediyorsun. | Open Subtitles | إنّ تجربتك نادرة جداً لكن لها آثار جانبية قوية جداً |
Cesur muydum? "Cesur" kuvvetli bir sözcük. | Open Subtitles | أكنت شجاعاً؟ الشجاعة كلمة قوية جداً |
Ama kendi baş edemeyeceği kadar kuvvetli bir düşmana karşı geldi. | Open Subtitles | ...وللأسف, لقد واجه جبهة كانت قوية جداً حتى بالنسبة له |
Burada çok kuvvetli bir koku var. | Open Subtitles | هناك رائحة قوية جداً |
Belki de "aile" çok kuvvetli bir kelimedir. | Open Subtitles | ربما " عائلة " كلمة قوية جداً |
Yüzüne kuvvetli bir darbe almış. Boynunun etrafında da çürükler oluşmuş. | Open Subtitles | لقد تعرضت لضربة قوية في الوجه |
Karnına kuvvetli bir yumruk. | Open Subtitles | لكمة قوية في البطن. |
İçeride kuvvetli bir koku var. | Open Subtitles | هناك رائحة قوية في الداخل. |
Dolayısıyla kuvvetli bir iraden olmalı ve bunu yapma hakkını kendinde görmelisin. | Open Subtitles | لذا عليك أن تملك تفكيرًا مُحكمًا ولا تعتقد بأن يكون لديك رخصة للقيام بهذه الأمور |
Minibüsü geri püskürtecek kadar kuvvetli bir şeye. | Open Subtitles | شيء قوي بما فيه الكفاية لممارسة مبلغا مساويا القوة مرة أخرى على الشاحنة. |
Bay Nutterman'a ağrısı için daha kuvvetli bir şey verebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكننا أن نُعطي السيد"نوترمان"شيء قوي لتسكين ألمه؟ |
O güç kuvvetli bir şey. | Open Subtitles | الشدة شيء قوي |
Kaslı, kuvvetli bir baş belası hemen geliyor. Bu şeyin bittiğine çok sevindim. | Open Subtitles | رجل قويٌ شرس قادم في الحال أنا ممتنة جداً لإزالة هذا الشيء |