"kuyruklar" - Translation from Turkish to Arabic

    • طوابير
        
    • الذيول
        
    • الطوابير
        
    • اصطف
        
    Diğer yandan, yerel oylama mahallerinden 2016 seçimlerine rekor sayıda katılım gösteren halkın oluşturduğu uzun kuyruklar bildiriliyor... Open Subtitles وفي أخبار أخرى، الأصوات المحلية للدوائر الإنتخابية تبلغ عن طوابير طويلة كما يظهر الجمهور بأعداد قياسية
    James ve ben sokaklara döküldük, kulübün reklamını yaptık eğlenceler düzenledik ve mekanın önünde kuyruklar oluşmaya başladı ve her gece tıka basa doluyduk. Open Subtitles جيمس وانا اعلنا عن المكان بالشارع و مدحنا الملهى وفي غضون الاحداث ومن دون ان نشعر كان هنالك طوابير على مد النظر وفي كل ليله كان المكان مكتظاً الى الاخر
    Onlara ağaçlarda yardım eden kuyruklar karada yürümelerini zorlaştırdı. TED الذيول التي ساعدتهم على الأشجار بدأت تعيق قدرتهم على المشي على اليابسة.
    Farklı kuyruklar, tahtayı farklı şekilde etkiliyor, yani aslında daha çok kişisel performansla ilgili. TED فاختلاف الذيول يغير من تفاعلية اللوح فالأمر يتعلق بالذوق الشخصي،
    Sıklıkla uzun kuyruklar oluşur gişelerde. TED غالباً ما تنشأ الطوابير عند محطات دفع الرسوم
    Çoğu yurttaş her zamanki sabırlarıyla Cumhuriyet bankasının önünde uzun kuyruklar oluştururken biz hala çılgınca bir biçimde annemin banka cüzdanını arıyorduk. Open Subtitles بينما اصطف المواطنون أمام مصارف الجمهورية مع صبرهم المعتاد ما زلنا نبحث كالمسعورين عن دفتر أمي المصرفي ما زلنا نبحث كالمسعورين عن دفتر أمي المصرفي
    Ana yollarda uzun kuyruklar oluştu. Open Subtitles اصطفت طوابير السيارات على الطرق الرئيسة
    Kaslı kuyruklar balyoz gücünde darbeler indiriyor. Open Subtitles تضرب الذيول المفتولة العضلات بقوة مطرقة ثقيلة.
    Abartısız, kuyruklar ve kulaklar havada uçuşuyor. Open Subtitles الذيول و الآذان تسقط مؤخراً
    Sokaklar boyunca kuyruklar oluştu-- Open Subtitles --كان هنالك الكثير من الطوابير حول المحلات لشرا
    Yazım, New York'taki kuyruklar, küçük görünen şeyler için saatlerce kuyrukta bekleyen insanlar hakkında. Open Subtitles إنها عن الطوابير في "نيويورك"، وعن الناس الذين يصطفون لساعات طويلة مقابل شيء بخس.
    O uzun kuyruklar tabii. Open Subtitles تلك الطوابير الطويلة
    Çoğu yurttaş her zamanki sabırlarıyla Cumhuriyet bankasının önünde uzun kuyruklar oluştururken biz hala çılgınca bir biçimde annemin banka cüzdanını arıyorduk. Open Subtitles بينما اصطف المواطنون أمام مصارف الجمهورية مع صبرهم المعتاد ما زلنا نبحث كالمسعورين عن دفتر أمي المصرفي ما زلنا نبحث كالمسعورين عن دفتر أمي المصرفي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more