El kremi gibi küçük lüksler, büyük hazineler kadar değerlidir. | Open Subtitles | أنا أعامل أسباب الرفاهية الصغيرة مثل كريم اليد كشئ كبير أقدره |
Lüzumsuz lüksler altında eziyorsun beni. | Open Subtitles | انت تزيدي حملي ببعض الرفاهية الزائدة |
Şu an sahip olduğumuz lüksler. | Open Subtitles | الرفاهية التي نتمتع بها الآن... |
Zaman ve mola, Cumhuriyetin göze alamayacağı lüksler. | Open Subtitles | الوقت والراحة هما رفاهية الجمهورية لا يمكن ان تتحملها |
Afrika'da bile böyle lüksler görmedik beyler. | Open Subtitles | حتّى في أمريكا لم نرى رفاهية كهذه. |