"lahey'" - Translation from Turkish to Arabic

• لايهي
• لاهاي

Detektif Lahey, geçen gece yasadışı bir şekilde Bayan Keating'in arabasını inceliyordu.
المحقق (لايهي) فتش بشكل غير قانوني في سيارة السيد (كيتنغ) ليلة أمس

Hemşiresi olduğunuz sürece Bayan Lahey hiç hayatını sonlandırma istediğinden bahsetti mi?
أعبرت لك السيدة (لايهي) عن رغبتها بإنهاء حياتها عندما كنت ممرضتها ؟

Bu sebeple iznimle Nia Lahey'nin kan örneği bağımsız bir laboratuvar tarafından incelendi.
لذلك وحسب تعليماتي مخبر مستقل قام بفحص كامل (لعينة دم من (نيا لايهي

Lahey'de ki SD olmasaydı, bu kadar başarıya imza atamayacaktık.
بدون إس دي من لاهاي كل نجاحاتنا ما كانت ممكنه

Almanların yetki belgeleri Lahey polisine ulaşmış.
تقرير للشرطة الألمانية سقط في يد بوليس لاهاي

- Dedektif Lahey'e basitçe departmanındaki tecrübelerini soruyorum.
المحقق (لايهي) عن تجربته الشخصية داخل قسمه

Dedektif Nate Lahey, Sam Keating'i araştırıyor.
المُحقق (نايت لايهي) كان يحقق مع (سام كيتنغ)

Dedektif Lahey'in ilişkiye girdiği kadının kocası oluyor.
الذي هو أيضاً يكون زوج المراة التي أقَام معها (لايهي) علاقة غرامية

- Dedektif Lahey'in dün gece Bay Keating'in arabasını yasadışı bir şekilde aradığını kendim gördüm.
-لدي معرفة شخصية ان المحقق (لايهي ) بحث بشكل غير قانوني في سيارة السيد (كيتنغ) ليلة أمس

Nate Lahey, Sam Keating'i öldürmekten tutuklusun.
نايت لايهي) أنت رهن الإعتقال ) (لقتلك (سام كيتنغ

Bu akşam erken saatlerde maktulün eşiyle ilişki yaşadığı söylenen Philadelphia eski polislerinden Nate Lahey Middleton Üniversitesi profesörü Sam Keating'in bağlantılı olarak gözaltına alındı.
مبكرا هذا المساء (المحقق السابق في (فيلادالفيا) (نايت لايهي تم إعتقاله في مكان إقامته لعلاقته بمقتل

Şu sıralarda, yetkililer Bay Lahey'nin evinde ve aracında Sam Keating cinayetiyle bağlantılı başka delil olup olmadığını araştırıyor.
حاليا الشرطة يفتشون منزل وسيارة السيد (لايهي) من أجل أدلة إضافية (التي قد تربطه بمقتل (سام كيتنغ

Yani, aynı zamanda Nate Lahey'nin davasına bakan hâkim olması yalnızca tesadüf müydü?
إذا ، هي مجرد صدفة أنها كانت ايضا القاضية في قضية (نايت لايهي ) ؟

Nate Lahey davasına atanan yeni savcı benim.
(أنا هي المدعية الجديدة المكلفة بقضية (نايت لايهي

İlk ifadenizde söylediğinize göre eşinizle tartıştıktan sonra Bay Lahey'nin evine gitmişsiniz, doğru mu?
وفقا لمقابلتك الأولى (ذهبتي لشقة السيد (لايهي بعد شجارك مع زوجك ؟

Bay Lahey'nin başka bir görgü tanığı olmadığından o gece olanların detaylı bir zaman çizelgesine ihtiyacım var.
اريد تفاصيل الجدول الزمني لتلك الليلة بما انه ليس لدينا شهود آخرين على (تحركات السيد (لايهي

Ya bu cinayeti itiraf eder, burada kalırsın ya da seni Lahey'e sınırdışı eder, insanlığa karşı işlenmiş 17 suçtan hüküm giymiş biri olarak orada kendini kurtarmak zorunda kalırsın.
إما أن تعترف بالجريمة، وانت تعمل معنا او نعمل على ترحيلك الى لاهاي وهناك عليك ان تواجه 17 تهمه

Usame bin Ladin ölecek, Ratko Mladiç Lahey'de yargılanacak."
أسامة بن لادن سيكون ميتا، و رتكو ملاديتش سوف يحاكم في محكمة لاهاي."

Geçen sene hatırlatmıştım, belki hatırlarsınız, El-Kaide'ye bağlı Ansar Dine'nin ilk üyeleri savaş suçu işlemekle suçlandı ve Lahey'e gönderildi.
ففي العام الماضي كما تتذكرون ... أوائل أعضاء حزب أنصار الدين التابع للقاعدة أُدينوا بارتكاب جرائم حرب وأُرسلوا إلى لاهاي.

- Lahey Konferansını biliyorum.
انا انفذ ما جاء في اتفاقية لاهاي

1899'da Lahey'deki ilk uluslararası barış konferansında bu kurşunların savaşta kullanımı yasaklandı.
وتم حظرها في الحروب بناءا على اتفاق السـلام في هاجو 1988 "هاجو لاهاي "