Listemde bir çeşit lahit olduğu yazıyor. | Open Subtitles | القائمة التي لدي تقول بأنه تابوت وليس حصان |
Ama o günlerde ne zaman kendisi sihirli genç oldu , sadece onun çürüyen kalıntıları korumalı , ama onun ruhunun önemli bir kıvılcım, vücudu ayrıntılı lahit enshrined oldu Bir cüruf özenle bakılan gibi, onun yaşam gücü alevlendirmek için yeterli | Open Subtitles | ولكن فى تلك الأيام عندما كان السحر فى بدء تكوينه كان جسدها محفوظ فى تابوت حجري الذي لم يقم بحفظ بقاياها المتعفنة فحسب |
Firavun Odası'nda titreşimli bir lahit var. | Open Subtitles | غرفة الفرعون فيها تابوت هزاز ههههه |
Kaç kez lahit benzeri odalarda kaldık? | Open Subtitles | كم حجره مغلقه مليئة بسعال الآخرين؟ |
Kaç kez lahit benzeri odalarda kaldık? | Open Subtitles | كم حجره مغلقه مليئه بسعال الآخرين؟ |
Bir lahit falan olmalı burası. | Open Subtitles | يبدو أن هذا السرداب قد دُفن أو شىء كهذا |
Sana lahit değil, doktor lazım. | Open Subtitles | - لا تحتاج إلى تابوت حجري، بل تحتاج طبيبًا |
Belgeler ve lahit de, elbette. | Open Subtitles | الوثائق والناووس *تابوت حجرى*بالطبع |
Açılışta bir lahit olacaktı. | Open Subtitles | ثمّة تابوت حجري بالمعرض |
- Ayrıca türbe demek istiyorsun, lahit değil. | Open Subtitles | وانت تقصد ضريح وليس تابوت |
Bu bir lahit. | Open Subtitles | إنه تابوت |
Tetris oynayıp, çalışırmış gibi görünüyorsunuz. Bu nedir? Bir lahit mi? | Open Subtitles | ما هذا , أهو تابوت حجري ! |
Bir lahit falan olmalı burası. | Open Subtitles | يبدو أن هذا السرداب قد دُفن أو شىء كهذا |