"lambert'" - Translation from Turkish to Arabic

    • لامبرت
        
    • لامبيرت
        
    • القنبلةَ
        
    Bendini, Lambert Locke küçük bir Memphis şirketi, 41 avukatlı. Open Subtitles باندينى لامبرت ولوك شركة صغيرة فى ممفيس بها 41 محامي
    Tracey Lambert, dün öğleden sonra oda arkadaşına yürüyüşe gittiğini söylemiş. Open Subtitles اذن البارحة عصرا ترايسي لامبرت اخبرت رفيقة سكنها انها ذاهبة لتتمشى
    Şimdi yanımızda Lisa Lambert var Casey Anthony'nin liseden bir arkadaşı. Open Subtitles تنضم إلي الآن ليزا لامبرت, صديقة لكيسي أنثوني أثناء دراستها للثانوية.
    - Bu zavallı Peder Lambert. - Biri bir şeyler yapsa iyi olur! Open Subtitles انه الاب المسكين لامبرت الافضل ان يقوم احدكم بشيء
    - General Lambert'e takviye lazım. - Ancak iyi dileklerimi sunabilirim. Open Subtitles جنرال لامبيرت يحتاج تعزيزات أستطيع أن أرسل له فقط أطيب تمنياتي
    Dr. Lambert'ın arabasına veya Julia'nın ofisine bombayı ben koymadım. Open Subtitles أنا لَمْ أَضعْ القنبلةَ في سيارةِ الدّكتورِ لامبيرت
    Evet, Peder Lambert gibi bir adamın ölümü herhangi bir toplulukta bir boşluk bırakır, ne yazık ki onun gibi çok az insan var. Open Subtitles نعم، الموت لرجل مثل الأب لامبرت يترك فجوة بأي مجتمع بكل أسف، هناك قلة قليلة مثله
    Bu sabahın yazı işleri, polisin Lambert davasında hala kafasının karışık olduğunu söylüyor. Open Subtitles افتتاحية هذا الصباح تخبرنا ان البوليس لازال محلك سر في قضية لامبرت
    Tom, adam Peder Lambert'i iyi tanıyor olmalı diye düşündüklerini söylüyor. Open Subtitles توم يقول انهم يعتقدون ان الرجل حتما كان يعرف الاب لامبرت جيدا
    Peder Lambert'in vurulduğu gece, vurulmadan kısa süre önce bu adam senin restoranın yanından geçti, öyle mi? Open Subtitles ليلة اطلاق النار على الاب لامبرت قبل اطلاق النار بوقت قصير هذا الرجل مشي جوار مطعمك، صحيح؟
    Lambert'i caddede gördüğünde, onun her sadakasını, her öğüdünü kişileştirdin ve öfke içinde onu vurdun. Open Subtitles عندما رأيت لامبرت في الشارع جعلت منه تجسيدا لكل كتيب وكل كلمة بموعظة وفي فورة غضب أرديته
    Bu şartlar altında, sorgu yargıcı Ryan'ın, sanığın Peder Lambert'i öldürdüğünü ispatlanmasını sağlamaktan başka alternatifi yoktu. Open Subtitles في مثل هذه الظروف لم يكن هناك بديل لقاضي التحقيق رايان سوى جعل نتائج التحقيق الذي قام به يتضمن الاتهام بقتل الاب لامبرت
    - Peder Lambert'i tanırdın, Whitey. - Bunu yapamam. Open Subtitles عرفت الاب لامبرت ، وايتي لا يمكنني القيام بهذا
    Lambert böyle olsun istemezdi. Open Subtitles لا اعتقد ان الاب لامبرت كان سيعجبه هذا الاسلوب
    Barut yanıklarının incelenmesiyle Peder Lambert'in silahın 15 cm ötesinde veya bu civarda olduğunu öğrendik. Open Subtitles خلال الفحص لحروق البارود وجدنا ان الاب لامبرت لابد انه كان على بعد 6 بوصة من المسدس او هكذا
    Delia Lambert Buffalo'da kalp krizi geçirdiğinde de böyle yapmıştım. Open Subtitles حين ديليا لامبرت أصيبتبنوبةقلبيةفيبوفالو.. على المسرح ، كان هذا هو الموضع ..
    Lambert, Parker, Brett, Ash ve Kaptan Dallas - öldüler. Open Subtitles لامبرت وباركر وبرت واش والكابتن دالاس قد ماتوا
    Hackenhold ve Lambert en azından tuğla işçiliğini yapmış, Yahudiler'i denetlemişlerdi. Open Subtitles هاكنهولد و لامبرت أشرفوا على اليهود الذين شيدوا البناء على الاقل مرحلة صف الطابوق
    Pekala, hesap kapatma işleriyle Bayan Lambert ilgileniyor. Open Subtitles الآنسة. لامبيرت تعالج كلّ إغلاق الحسابات.
    Katil, Lambert'in partiden ayrılmasını beklemiş takip etmiş, araba vadiye yaklaştığı sırada düğmeye basmış ve bum araba infilak ederek yoldan çıkmış. Open Subtitles فرصة لشخص ما لمَجيء و... إزرعْ القنبلةَ. الإنتظار القاتل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more