"landau'nun" - Translation from Turkish to Arabic

    • لاندو
        
    • لانداو
        
    - Landau'nun elinde sana dair ne var, Eli? Open Subtitles ما الأدلة التي يملكها لاندو ضدك يا إيلاي؟
    Korkarım Bay Perrotti, bu durumda size sadece Frank Landau'nun ifadesi kalıyor, ...ama bu da jüri için yeterli olmayacak. Open Subtitles ولذلك لم يبق لديك يا سيد بيروتي سوى شهادة فرانك لاندو وحدها وهذه ليست كافية لعرضها أمام هيئة محلفين
    Bu iftira davası, Frank Landau'nun müvekkilime attığı iftiranın Savcı Yardımcısı Perrotti'ye yapıldığı yorumunda bulunur. Open Subtitles إن التعليقات القاذفة التي أطلقها فرانك لاندو بحق موكلي كانت قد قيلت في حوار مع النائب بيروتي
    Eli, Alicia'yı Frank Landau'nun tanıtmasını istiyor. Open Subtitles أم أراد إيلي فرانك لانداو لإدخال أليسيا.
    Ama Landau'nun sizi tanıtmasının iyi olup olmayacağını merak ediyorum Sayın Valim. Open Subtitles ولكن أنا أتساءل عما اذا كان لانداو سيكون من الأفضل أن أعرض لكم، السيد المحافظ.
    Frank Landau'nun işbirlikçi olarak yetkisiz kılındığı doğru değil mi? Open Subtitles أليس صحيح أن فرانك لاندو قد اُستبعد كمتآمر ثانٍ؟
    Bay Landau'nun iddia ettiğine göre bir anlaşmanız varmış. Open Subtitles السيد لاندو يدعي أنك عقدتَ اتفاقًا
    Sayın Yargıç, Bay Landau'nun yeminli ifadesinde iddia ettiği yeterli değil. Open Subtitles سيدتي القاضية، إن شهادة السيد لاندو
    Ben, Bay Landau'nun arkadaşıyım. İsmimin bir önemi yok. Open Subtitles أنا صديق للسيّد لاندو و اسمى ليس مُهمًا
    Bernhard Landau'nun bir şiiri. Open Subtitles قصيدة لبرنارد لاندو.
    Landau'nun isteği üzerine arabayı aldın ve nereye sakladın? Katlı otoparka mı? Open Subtitles لقد سرقتَ السيارة بطلبٍ من (لاندو)، وأين خبأتها؟
    Barbra Landau'nun estetik ameliyatından başlayabiliriz. Open Subtitles بدءاً من حقيقة أنّ (باربرا لاندو) أجرت عمليّة تجميليّة.
    Barbra Landau'nun öldürüldüğü silahın aynısı. Open Subtitles هذا هو السلاح نفسه الذي استخدم لقتل (باربرا لاندو).
    Geçen Mart ayında oy makinalarının hackleme olayını oganize eden adam, ...Frank Landau'nun eski maşası. Open Subtitles الرجل الذي رتب الإختراق من آلات التصويت في مارس الماضي، انه هو ألعوبة القديمة من فرانك لانداو.
    Landau'nun adaylıktan çekilmesini ve yerine sizi aday göstermesini isteyeceğim. Open Subtitles ثم أنا ستعمل نسأل لانداو على التنحي ويرشح لك أن تأخذ الكرسي.
    - Kurulda Landau'nun yardakçısı oldunuz. Open Subtitles أنت جاسوس لانداو على متن الطائرة.
    Landau'nun konuşmalarını gördüm. Open Subtitles لقد رأيت لانداو الكلام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more