Hem ışığı hem de suyu sevmezler... Onlar lanetli bir kavim. | Open Subtitles | .. إنهم يكرهون الضوء والماء .. إنهم قبيلة ملعونة |
Uçaklar harika olduğu kadar lanetli bir hayalin ürünü. Hepsi de koca koca gökyüzünün kendilerini yutmasını bekler. | Open Subtitles | الطائرات هي أحلام ملعونة جميلة .تنتظر السماء لكي تبتلعها |
Şüphesiz bütün cadılık tarihi içerisinde... en çok rağbet edilen lanetli bir bıçaktır. | Open Subtitles | هو أكثر سكينة ملعونة محط أنظار الناس في تاريخ الشعوذة |
Ve burası da her türlü büyünün mümkün olduğu lanetli bir indir. | Open Subtitles | وهذا عرين مدنس حيث كافة أنواع السحر |
Burası lanetli bir yer. | Open Subtitles | -هذا المكان مدنس . |
Colossa'nın güneyindeki lanetli bir adada figan eden şeytanlar var. | Open Subtitles | جنوب " كولاسا " تقع ... جزيرة ملعونة مسكونه بالشياطين |
Her türlü ürkünç yaratığın dehşet saçtığı lanetli bir yere. | Open Subtitles | أرض ملعونة تسودها مخلوقات مفزعة |
Görünüşte iyi ayarlanmış tuzu kuru gençlerden oluşturulmuş bir grup genç aralarında sinsi bağlantıların olduğu aileler tarafından kurulmuş lanetli bir kütüphanede öldürüldüler. | Open Subtitles | مجموعة من المراهقين الذين يبدون ظاهرياً طبيعيين صالحين، وأثرياء، قُتِلوا داخل مكتبة ملعونة بنيت على أرض، بالمصادفة، جميع أهاليهم تربطهم علاقة مهنية خبيثة بهذه الأرض |
Yine de bunun lanetli bir savaş olduğunu söyleyemiyorum. | Open Subtitles | ورغم ذلك أنا قد لا أقول هذه حرب ملعونة |
Ama para yerine Eski Babil'den lanetli bir bozukluk çalmışım. | Open Subtitles | لكني أخذت عملة ملعونة من "بابل القديمة". |
Bir pelerin vardı, lanetli bir pelerin. | Open Subtitles | قد كانت عباءة، عباءة ملعونة |
- Larry inşaatı lanetli bir alanda yapmış. - Ve altıncı gece... bu gece. | Open Subtitles | -بنى (لاري) الحي على أرض ملعونة و في الليلة السادسة . |
Richard, lanetli bir çölde kapana kısıldı. | Open Subtitles | ينحصر (ريتشارد) بصحراء ملعونة. |
Lakewood lanetli bir yer. | Open Subtitles | "لايك وود" ملعونة. |
lanetli bir şehir. | Open Subtitles | مدينة ملعونة |
lanetli bir hayat. | Open Subtitles | حياة ملعونة |