"langley'den" - Translation from Turkish to Arabic

    • لانجلي
        
    Langley'den yardıma ihtiyacın olabileceğini bildirdiler. Pentagon'a gitmeliyim. Open Subtitles لانجلي ظنت أنّك قد تحتاج إلى بعض المساعدة أنا يجب أن أصل إلى وزارة الدفاع الأمريكية
    Langley'den bir kez içeri girdin mi her şeyi yapabilirsin, unuttun mu? Open Subtitles تذكّر؟ عندما كنت في لانجلي يمكنك أن تعمل أيّ شيء
    O zaman Langley'den Müttefikler'in hücrelerine baskın için izin alabilirim. Open Subtitles في هذه الحالة، أنا يمكن أن أذهب إليه لانجلي حول مهاجمة التحالف.
    Kısa bir süre sonra Langley'den iki kişi beni öldürmeye çalıştı. Open Subtitles "وبعدئذ، قام صبيان من "لانجلي بمحاولة التخلص منى
    Langley'den biri geliyor. Open Subtitles عندنا شخص ما يجيء فيه من لانجلي.
    Langley'den yeni ajanlar gözlemlemeye geldi. Dur. Open Subtitles بعض المجنّدين من لانجلي سيلاحظ.
    Langley'den arşivin bir kopyasını isteyebilirdik. Open Subtitles نحن يمكن أن نسأل لانجلي لنسخة الأرشيفات...
    Langley'den kontrol ettim bu isimde bir operasyonları yokmuş. Open Subtitles "إتصلت بـ"لانجلي ليسَ لديهم سجلٌ رسمي بإسم تلكَ العملية
    Langley'den gelen bir masa başı görevlisini sırtımda taşıyamam. Open Subtitles لا أحتاج لموظف حكومي من "لانجلي" لمرافقتنا
    Efendim, Langley'den arıyorlar. Teşekkür ederim. Open Subtitles سيدى، هناك اتصال لك من لانجلي
    Birkaç ay operasyonlarımızı gözlemlemesi için Langley'den onay verildi. Open Subtitles لانجلي مصدّقها يلاحظ operatlonsنا.
    Küp'ü alma emri Langley'den geldi. Open Subtitles " أمر نقل الصندوق جاء من " لانجلي
    Langley'den biriydi. Open Subtitles شخص ما في لانجلي.
    Thomas Langley'den sen sorumluydun. Open Subtitles انت كنت مسؤلاً عن "توماس لانجلي"
    Ben de tam Langley'den küçük gösterine dair bir telefon almıştım. Open Subtitles للتو جائتني الأخبار من "لانجلي" (تقصد المقر الرئيسي للـ"سي اي ايه") عن تهورك
    Teşkilat bunu ne onaylar ne de doğrular ama bir gazeteci Langley'den sızan bir dokümanı ele geçirmeyi başardı. Open Subtitles والآن، لن تنفي الوكالة الأمر أو تؤكّده بالطبع، ولكن صحفيّ تلقّى مستندات مُسرّبة. من داخل (لانجلي) نفسها.
    Langley'den telefon geldi. Open Subtitles حصلنَا على مُكالمة من (لانجلي)
    Langley'den, istediğiniz bilgileri getirmiş. Open Subtitles لقد أتى من (لانجلي) ليجلب لك المعلومات
    Langley'den önemli bir görev talimatı geldi. Open Subtitles مهمّة كبيرة جائت لتوّها من (لانجلي).
    Bizim raporlarımızı alacaklar ve sonra da Langley'den üstleriniz ile konuşacaklar. Open Subtitles سيأخذون تقرير بعض العميلة الخاص بنا، ومحاولة الإتصال مع رؤسائك فى (لانجلي)...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more