"larson'ın" - Translation from Turkish to Arabic

    • لارسون
        
    Big Jim, Black Larson'ın gözlerinin içine baktı ve alçak ruhunu gördü. Open Subtitles جيم الكبير نظر بعمق نحو عينا بلاك لارسون ورأى هناك روح الظربان
    Larson'ın yeri için hazırladığın uygun kişilerin listesini ver bakalım. - Haroon Raja nerede? Open Subtitles اعطيني قائمة بدلاء السيد لارسون اين هارون راجا؟
    Kanıtlar Elle Larson'ın masum olduğunu kanıtlayacaktır. Open Subtitles الدليل يوضح ذلك إيل لارسون بريئة.
    Bir kaç dakika sonra da Doktor Larson'ın korkmuş bir şekilde kaçtığını gördünüz. Open Subtitles ...وبعد بضعة دقائق رَأيتَ الدّكتورَة لارسون تهرب , مرعوبة
    Sen karakola gitmişsin. Ecklie, Larson'ın hikayesine bakmamı istedi. Open Subtitles ايكلى طلب منى التاكد من قصة لارسون
    - Hey, Larson'ın purolarından birini al. Donanmamızın gelecekteki denizaltı kaptanına. Open Subtitles حصلت لك على واحدة من لارسون.
    Kaç kız, kızgın bir kayaya bağlanıp Bucky Larson'ın... onları becermeye çalışmasını beklemek ister, haberin var mı? Open Subtitles هل تعرفين كم فتاة ترغب في أن تكون مقيدة إلى صخرة حارة بانتظار (باكي لارسون) أن يضاجعها؟
    Ajan Larson'ın evinde çıkan yangından aldığımız örnekleri inceledim. Open Subtitles قمت بفحص كل العينات من حريق منزل العميل (لارسون).
    Sanırım Larson'ın kilisesinden kayıp olan kızlardan biri. Open Subtitles من كنيسة لارسون مسرح الجريمة
    Kızın Ellie'yi Kardeş Larson'ın kilisesinden tanıyorum. Open Subtitles من كنيسة الأخ لارسون
    Merhaba, Dr. Larson'ın ofisinden arıyorum. Open Subtitles "مرحبا، أنا أتصل من مكتب الطبيبة (لارسون)"
    Maurice Williams, Peter Larson'ın onu oyunu getirmeye çalıştığını söyledi. Open Subtitles (مالك الأرض (موريس ويليامز) يقول بأنّ (بيت لارسون من معهد "بلاك هيلز" حاول أن يخدعه
    Peter Larson'ın 2 ağır ceza suçu ise aynı kalacaktı. Open Subtitles (الإدانات الجِنائيّة بحقّ (بيتر لارسون ستبقى قائِمة
    Walter Larson'ın, Dışişleri Bakanınıza hakaret etmesi asla düşünülemez. Open Subtitles لم يعني (والتر لارسون) وبأية طريقة أن يُقلل من إحترام وزير خارجيتكم
    Tim Larson'ın Lily-Anne'e borcu vardı. Open Subtitles تيم لارسون يدين بالمال ل(ليلي آن لاو). ؟
    Ama Ryan Larson'ın füzelerle çalışacak donanımda olmadığını söylemiştin. Open Subtitles لكنك قلت بأن (رايان لارسون) لم يكن يمتلك ما يحتاجه للعمل على الصواريخ
    Ned Berring yalnızca Larson'ın üzerinde çalıştığı projenin okyanusta test edilmemesi gerektiğini söyleyebilir. Open Subtitles نيد) لايستطيع القول سوى) عن ما كان هو وفريق (لارسون) يعملون ماكان يجب ان يتواجد في المحيط
    Ryan Larson'ın çok gizli silah sistemleri üzerinde çalıştığını beyan etmişsiniz. Open Subtitles (تدعي أن (رايان لارسون كان يعمل على سلاح عالي الحماية؟
    Ryan Larson'ın günah çıkarma odasında söylediklerini size söylemek bu 5 durumdan biriydi. Open Subtitles اخبارك عن ما تحدث عنه (رايان لارسون) في اعترافه هو واحد منها
    Dosyaları inceledik, McBride'ın Larson'ın bahçesinde ne bulduğunu öğrenemedik. Open Subtitles صقلنا مفاتنا ولم نجد اي شيء (عن ما وجده (مكبرايد) في باحة (لارسون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more