"lastikleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإطارات
        
    • إطارات
        
    • الاطارات
        
    • عجلات
        
    • العجلات
        
    • الإطاراتِ
        
    • الأطارات
        
    • المطاط
        
    • اطارات
        
    • كفرات
        
    • للإطارات
        
    Laboratuvar, lastik izlerinin aynı olduğunu söylüyor: Mashamoto ZX lastikleri. Open Subtitles نتيجة المختبر اخبرنا أن الإطارات من نوع ماشاموتو زى اكس
    Bilirsin işte, lastikleri tekmele, motora göz at... bir tur at. Open Subtitles تعلمين ، ركل الإطارات ومراجعة المحرك اتخاذ كل الإجراءات لتدور السيارة
    Şimdiye kadar bir yol otomobilinde gördüğüm en sağlam arka lastikleri var. Open Subtitles وفيها أكثر الإطارات الخلفية سُمكاً مِن بين السيارات التي رأيتُها في حياتي
    Motosikletli taksi şoförü olmak için lastikleri yamalı, çok eski bir motosiklet ödünç aldı. TED استعار دراجة نارية قديمة بإطارات كانت تبدو كرقع القماش أكثر من كونها إطارات ليصبح سائق أجرة بدراجة نارية.
    Yeni lastikleri almanın 24 saat süreceğini söylüyorlar. Yakında bir hotel var. Open Subtitles سيلزم 24 ساعة للحصول على إطارات جديدة , يوجد فندق قريب من هنا
    Doğru şekilde kullanılırsa şişe açacakları lastikleri kaldırıp kapı kilidi açabilirler. Open Subtitles استخدمت بشكل صحيح، فتاحات زجاجة يمكن جاك الاطارات واختيار أقفال الأبواب.
    Hiç adil değildi, otobüsün kar lastikleri vardı. Open Subtitles لم يكن هذا عادلاً الحافله كان لديها عجلات الثلج
    Harrison Wells ve Tess Morgan, bir pazar günü araba sürerken, lastikleri patlar. Open Subtitles هاريسون ويلز، تيس مورغان خارج على محرك أقراص الأحد، الإطارات تهب، ويلز يفقد السيطرة،
    Evet! Benim değilse, aldığım lastikleri geri ver. Open Subtitles غن لم تكن كذلك أعيدي إلي الإطارات التي وضعتها في السيارة
    Parayı kime koyacağınızı biliyorsunuz. lastikleri kontrol et. Open Subtitles تعرف أين المكان الأفضل لنقودك, حسناً, إفحص الإطارات
    Teçhizatı, ilaçları, benzini, yağı... lastikleri kontrol ederim, ama dün yapmadım çünkü işe geç kalmıştım. Open Subtitles اتحققمنالأدواتالطبيهوالتجهيزات.. واتحققمن الغازوالزيت.. و اتحقق من الإطارات لكني لم افعل هذا البارحه
    Dün gece verdiğin kar lastikleri var ya, onlardan gelecek mi yine? Open Subtitles هذه الإطارات البيضاء التي أريتها لي ليلة أمس، هل وصلت؟
    Yani mesele, lastikleri fazla yormadan yol tutuş kapasitelerinin sınırını zorlamaktır. Open Subtitles إنه تحدي يكمن في أن لا تقوم بالإفراط في إستهلاك الإطارات بل يجب أن تصل بهم لأقصى درجات تحملهم
    Yarıştan önce, lastik ısıtıcıları, lastikleri 80 dereceye kadar ısıtır. Open Subtitles قبل الركوب يجب رفع درجة حرارة الإطارات إلى 80 درجة مئوية
    Sky ile anlaşmama göre eğer ona birkaç bidon benzin götürürsem bana yeni bisiklet lastikleri verecek. Open Subtitles سكاي اخبرني بأنه سيعطيني إطارات جديدة للدراجة إذا ما أحضرت له بضع جالونات من الغاز
    Arabalarımızda en iyi model İngiliz lastikleri var, İngiliz sigarasından başka birşey içmiyoruz. Open Subtitles الآن سياراتنا تجرى على أفضل إطارات مطاط إنجليزي ، ولاندخّن شيئ إلا السجائر الإنجليزية
    Bunların yüksek hız lastikleri olmadığını biliyorsun. Open Subtitles لا تبدو هذه و كأنها إطارات للسرعة العالية
    Buna garanti veririm. Bunlar hız lastikleri, kendim yaptım. Open Subtitles أنا أضمن ذلك هذه إطارات سرعة عالية أنا من صنعها
    Çalınan lastikleri saymazsak ordudan atılma sebebim beyaz bir adamdan bile emir almaktan hoşlanmamamdı. Open Subtitles السبب في طردي ، بغض النظر عن كل ذلك الامر التافه بخصوص فقدان الاطارات كان لإني لا اريد ان اخذ الاوامر من رجل ابيض
    Ve burası da kullanılmış lastikleri ve lastik parçalarını tuttuğumuz lastik odası. Open Subtitles ومن هنا غرفة العجلات والتي فيها نستخدم فيها العجلات ونقوم بتبديلها وهكذا
    Onunda aynı tip lastikleri olabilir. Open Subtitles كان يُمكنُ أنْ كَانَ عِنْدَهُ بسهولة تلك الإطاراتِ نفسهاِ.
    Bisikletlerin lastikleri patladığında, jant üstünde gitmeyi sürdürdüler. Open Subtitles ...عندما ينفجر أحدى الأطارات فأن الجندى اليابانى كان ببساطه... يقطع المسافه الباقيه سيراً على قدميه
    Evet, tıpkı şu lastikleri icat ettikleri gün gibi. Onlardan kullanmayı dene. Open Subtitles أجل ، مثل اليوم الذي اخترعوا فيه المطاط حاولي أن تستخدميه
    Aynasız lastikleri, aynasız süspansiyonu, aynasız amortisörü. Open Subtitles فيها اطارات سياره شرطة و تعليق و صدمه سياره شرطة
    Bayana lastikleri senin patlattığını söyle. Open Subtitles قل هذا للمرأه التي لديها كفرات منسمة.
    Lincoln lastikleri'yle anlaştım, bir milyon, ikincisi, üretime başlandı. Open Subtitles لقد أتممت صفقة لينكولن للإطارات مليون، اثنان في المنتج.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more