Bakın, Latnok'ın balo gecesindeki üzücü davranışlarından dolayı özür dilerim. | Open Subtitles | إسمعوا، أقدم إعتذاري بخصوص تصرفات اللاتنوك في ليلة حفل التخرج |
Sorun şu ki elimizde Latnok'a girebilecek başka kimse yok. | Open Subtitles | المشكلة هي ليس لدينا أي شخص آخر لديه عذر للتواجد في اللاتنوك |
Latnok küvezlerde bebek üretmeyi planlamıyormuş. | Open Subtitles | اللاتنوك لا يخططون لوضع أجنة في تلك الأحواض |
Latnok'takiler kötü değiller, sadece soğuk bir bakış açısına sahip bilim adamları. | Open Subtitles | الافراد في لاتنوك ليسوا بالسيئين , إنهم ببساطة علماء بوجهة نظر علمية مخبرية |
Kyle, Latnok'un Jessi'ye laboratuar faresiymiş gibi deneyler yapmasından hoşnut değildim. | Open Subtitles | . . كــايل ، لم اكن سعيد أن لاتنوك كانت ستختبر جيسي مثل فأر المختبر |
Latnok'a göre, Brian Taylor yıllardır kendi çıkarları için çalışıyor. | Open Subtitles | طبقاً إلى لاتنوك , براين تيلور كان يعمل على اهتماماته الخاصة لسنوات |
Bak, birkaç gün içinde Latnok'un bir depo dolusu gebeliğini sürdüren deneği olacak. | Open Subtitles | إسمع في غضون أيام، سيكون للاتنوك مستودعا مليئا بالعينات لتبقيهم مشغولين |
Latnok üzerinde hakimiyet kurmalıydı ve inan bana istediğini nasıl elde edeceğini anlaması sadece an meselesi. | Open Subtitles | لكان للاتنوك تحكما كاملا فيك، و صدقني المسألة مسألة وقت فقط قبل أن تكتشف كيف تحصل على ما تريده |
Latnok anlatıldığı gibi değil. Bu yüzden yardımın lazım. | Open Subtitles | اللاتنوك ليست كما يدعون، و أنا أحتاج لمساعدتك |
- Eğer Latnok onu bulamazsa geri dönmeye ikna etmekten vazgeçer diye düşündük. | Open Subtitles | -لقد كان يظن أنه طالما اللاتنوك لا تعرف مكانه، لا يمكنهم إقناعه بالعودة |
Latnok'ın ona iyileşmesi için yardım ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | و أنا أعلم أن اللاتنوك ساعدته على الشفاء |
Ailenin Latnok'a gittiğimi bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن تعرف العائلة أنني سأذهب إلى اللاتنوك |
Latnok'la ilgili ilk izlenimlerini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أن إنطباعاتك السابقة حول اللاتنوك |
Sarah'ya kırmızı taşlı bir Latnok yüzüğü vermiştim. | Open Subtitles | لقد أعطيتُ سارة خاتم لاتنوك ذات حجر أحمر |
Latnok'u etkileyebilmek için eğitildiğimi söyledin. | Open Subtitles | اخبرتني انه يجب ان اتدرب لأدهش اعضاء لاتنوك |
Sarah'ya kırmızı taşlı bir Latnok yüzüğü vermiştim. | Open Subtitles | لقد اعطيت ساره خاتم لاتنوك بتلك الحجاره الحمراء |
Şunu anlamalısın ki Brian Taylor, her zaman Latnok'a inanmıştır ve Jessi'nin yeteneklerini gösterince dönmesine izin vereceklerini düşünüyor bu işlem Jessi'ye zarar verse bile. | Open Subtitles | انا اريد ان افهم.. براين تيلور كان دائما مؤمنا في لاتنوك وبأظهار قدرات جيسي |
Eminim Adam'ın açıklaması Latnok'un onurlu amaçlarına olan inancını da içeriyordur. | Open Subtitles | و أنا متأكدة من تفسيرات أدم تدعم دائما معتقداته نوايا النبلاء في لاتنوك |
Latnok yöneticisi tipler, perde arkasında, gizemli kişiler. | Open Subtitles | كما تعرف، كل المسؤولين الكبار للاتنوك سريون للغاية |
Onun annesi Latnok'un arkadaşı değildi. | Open Subtitles | والدتها ليست صديقة للاتنوك |