"lavabonun" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحوض
        
    • المغسلة
        
    • المغسلةِ
        
    • المغسله
        
    • المجلى
        
    • مغسلة
        
    • حوض المياه
        
    Tesisatçı kardeşini de arar mısın, yukardaki lavabonun işi bitmiş. Open Subtitles كلمي أَخَّاكَ ، السبّاك ، ذلك الحوض العلوي يسرب الماء
    Ama hâlâ o lavabonun altına bakmana ne sebep oldu bilmek istiyorum. Open Subtitles لكن لا زلت اريد المعرفة لكن مالذي جعلك تنظر اسفل ذلك الحوض
    Resimler de banyoda, lavabonun üzerinde. - Hemen gitmen gerek. Open Subtitles الصور في الحمام العلوي على الحوض يجب أن تذهب الاَن
    Plastik bardağını ya da pet şişeni lavabonun altındaki çöpe atarsın. Open Subtitles ترمي كوب غراندي أو زجاجة بيبسي في القمامة التي تحت المغسلة
    lavabonun önünü kapattığınızı söyledin. Bence abartıyorsun. Open Subtitles قلت بأنّك كنت تمنعين المغسلة أعتقد أنك تبالغين
    Bak, lavabonun altındaki sigara kutusu bunlarla dolu yani canın istediğinde gelip onları alabilirsin. Open Subtitles حسنا .. انظري .. يوجد طندوق مليئ بالسجائر تحت المغسلة
    Banyodaki lavabonun altına bir kutu sarımsak tuzu oldukça şüpheli biçimde saklanmış. Open Subtitles علبة تحتوي علي ملح وثوم مخبئة بطريقة مريبه داخل الحوض فى الحمام
    Evet, lavabonun üzerindeki dolapta biraz olacak. Open Subtitles لقد أوشك على الانتهاء آجل ، يوجد بعضاً منه في الخزانة فوق الحوض
    Sürünmüş ve lavabonun üzerine yığılıp kalmış lavabo da kırılmış onun düşüşüyle. Open Subtitles لقد سمم نفسه وانهار في الحوض. فكسره عند سقوطه.
    Her yer yeşil, su damlıyor, lavabonun içinde. Open Subtitles إنها خضراء وتَرشَح بالماء, وهى فى الحوض.
    Bunu yapma. lavabonun yanına koymamalıydım. Open Subtitles لا، لا يمكن هذا ما كان عليَّ وضعه بالقرب من الحوض
    Kolyesiz dışarı çıkmak zorunda kalmamak için lavabonun altında mücevher temizleyicin var. Open Subtitles تبقين منظفاً للمجوهرات أسفل الحوض كي لا تقضي يوماً دونه
    Kimyasal çürümeye göre lavabonun Grady öldürüldükten sonra kullanıldığını söyleyebilirim. Open Subtitles أستطيع أن أقول أيضا من قبل التحلل الكيميائي التي تم استخدامها في الحوض بعد اغتيل جرادي يغسل يديه القاتل
    lavabonun altından sıvı sabun getirsene. Open Subtitles أحضر لي بعض الصابون السائل من تحت المغسلة
    Yıkamam! O bulaşıklar benim erkekliğim! Erkekliğimi o lavabonun içerisinde ketçap ve makarnayla kalıplaşmış hâlde bırakmak istiyorsam... Open Subtitles لا ، تلك الأطباق هي رجولتي وإذا أردت أن تبقى رجولتي في المغسلة ملطخة بالكاتشب والمعكرونة
    Bak, alt kattaki lavabonun altında ne buldum. - Yağlı kağıt mı? Open Subtitles حسناً، أنظر ما وجدت بالطابق السفلي تحت المغسلة.
    Suyum geldiğimde, lavabonun önünde lahana turşusu yiyordum. Open Subtitles و أنا كنت بالمطبخ واقفة بجانب المغسلة , أكل المخلل الملفوف عندما سألت مياه الحمل
    Tuvalette. lavabonun üzerindeki havalandırma bölümünde. Open Subtitles في المرحاض عند فتحة التهويه التي فوق المغسلة.
    Şuna da bakın hele. Yumurtalar lavabonun yanında. Bunlar oraya yakışmamış. Open Subtitles حسناً ، أنظر الي هذا ، البيض بالقرب من المغسلة
    Onun sekiz farklı maden suyu için yeri var, bense peynirimi lavabonun altında saklamak zorundayım. Open Subtitles وأنا يَجِبُ أَنْ أَبقي علبتي جبنِ الرذاذِ تحت المغسلةِ.
    -Evet, ürünün lavabonun altındaki.. Open Subtitles أجل , الأشياء ؟ وضعته في الرف تحت المغسله
    Tabak yıkamayayım diye lavabonun başında yemek yerim. Open Subtitles أنا آكل على المجلى حتى لا أغسل الصحون
    Şu küçük lavabonun burada olması çok güzeldi. Open Subtitles من الرائع وجود مغسلة صغيرة هنا
    400 dolarlık hayvanlar sorusu lütfen. lavabonun altında parfüm buldum. Open Subtitles لقد وضعت بعضاً من العطر الخاص بك من تحت حوض المياه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more