Onları Bruce Layner'la gördüm. ...ve içkili gibiydi. | Open Subtitles | شاهدتهما مع (بروس لاينر) ويبدو أنه كان يحتسي الشراب فعلاً |
Layner'ı içerken gördüğünü ve çocuklarını götürmeden önce onu durdurmaya çalıştığını söylesin. | Open Subtitles | وتقول إنها شاهدت (لاينر) يحتسي الشراب وحاولت إيقافه من أن يقل الفتيين في السيارة |
Doğu bölgesi polisi, bir şahsın telefonundan kazaya dair sizin Bay Layner'a saldırdığınız anlamına gelebilecek bir videoyu ele geçirmiş olabilir. | Open Subtitles | قد تكون الشرطة حازت على فيديو للحادثة من هاتف أحدهم ويزعم أنه يظهرك تهاجم السيد (لاينر) |
Layner'ın içtiğine dair bir teyid alabilirseniz, bunun büyük yardımı olur. | Open Subtitles | سيكون مفيداً جداً إذا عرفت شيئاً عن احتساء (لاينر) للشراب |
Bobby' nin adama bir tane geçirmesi mi? Hayır, çocukların Layner sarhoş olmasına rağmen arabaya binmeleri, ve beni aramamaları. | Open Subtitles | لا، أن الفتيين لم يخبرا أن (لاينر) كان مترنحاً ولم يتصلا بي |
Layner'ın çocukları oradaydı ve ilk evliliğinden olan oğlu oradaydı. | Open Subtitles | كان والدا (لاينر) هناك وابنه من زواجه الأول |
Bay Layner tuhaf davranıyor muydu? | Open Subtitles | هل كان السيد (لاينر) يتصرف بشكل غريب؟ |
Layner'ın takımının toplanması sadece an meselesi... | Open Subtitles | إنها مسألة وقت فقط قبل أن يبدأ فريق (لاينر)... |
Mr.Layner yumuşamayı reddeder ve şikayetçi olmakta ısrar ederse savcılık da duyduklarını beğenmeyip davayı sürdürmeyi seçerse nezaket ya da değil, şef iş beni aşar. | Open Subtitles | إذا رفض السيد (لاينر) الاستسلام وأصر على الشكوى إذا لم يعجب المدعي العام ما يسمعه واختار المحاكمة كياسة أم العكس أيها القائد سيخرج الأمر من بين يدي |
- Teşekkürler, Bay Layner. | Open Subtitles | - شكراً لك يا سيد (لاينر) |
Biri Layner'ın karısıydı. | Open Subtitles | واحدة منهم كانت زوجة (لاينر) |