Ayak bileklerinin ikisi de kırılmış. leğen kemiği de kırılmış gibi duruyor. | Open Subtitles | وكسر في الكاحلين ، كما ان حوضه ايضا مكسور |
Şimdi hastanızın, leğen kemiği düzeltmesi için ortopetik ameliyata ve göğsünde bıraktıklarınızın temizlenmesi için göğüs ameliyatı olması gerekiyor. | Open Subtitles | الأن مريضك يحتاج إلى جراح للعظام ,ليصلح حوضه , وجراحا للصدر .لينظف أي شيئ تركتوه هناك |
Shifty'nin leğen kemiği ve kolu kırıldı. Kötü bir beyin sarsıntısı geçirdi. | Open Subtitles | "شيفتي" كسر حوضه و ذراعه و اصيب بارتجاج شديد |
Dün geceki yol kenarı tartışması, çekici çarptığı için leğen kemiği kırılan DEA görevlisi hastanelik oldu. | Open Subtitles | حصلت حادثة على الطريق ليلة أمس وضعت عميل المكافحة في المستشفى بكسر في الحوض إزاء ضربة بسيارة سحب |
Dün geceki yol kenarı tartışması, çekici çarptığı için leğen kemiği kırılan DEA görevlisi hastanelik oldu. | Open Subtitles | حصلت حادثة على الطريق ليلة أمس وضعت عميل المكافحة في المستشفى بكسر في الحوض إزاء ضربة بسيارة سحب |
Bilginiz olsun leğen kemiği, ben gelmeden önce kırıktı. | Open Subtitles | لمعلوميتكم، حوضها كان مكسور قبل ان اتي هنا. |
leğen kemiği bebek doğuracak kadar gelişmemiş birinden. | Open Subtitles | التي من الممكن أن حوضها لم يتوسّع فيصعب عليها أن تلد طفلاً |
leğen kemiği, doğum yaptığını gösteriyor. | Open Subtitles | حوضها يشير إلى أنّها أنجبت قريباً |