"le tanıştım" - Translation from Turkish to Arabic

• قابلت
• قابلتُ
• التقيت ب
• التقيتُ ب
• وقابلت
• و لم استطع ان اجني

Sonra Dan'le tanıştım ve kadın sığınma evinde gönüllü çalışmaya başladık.
نعم، لكن بعدها قابلت دان عندما كنّا متطوعين في ملجأ للنساء

Bu vesileyle Profesör Hawking'le tanıştım ve hayalinin uzaya yolculuk etmek olduğunu söyledi.
و قابلت بروفسور "هوكينج" و قال لي ان حلمه أن يذهب إلى الفضاء.

Kaçıp Kensington Gardens'a gittim ve Tink'le tanıştım.
لذا هربت إلى كينسينجتون غاردن و قابلت تينك

Elisha, Viviane'na teklif etmeden önce kocam Emil'le tanıştım.
قابلتُ زوجي اميل قبل أن يتقدم إليشع إليها

Gerçeği öğrenmek için Mısır'a gittim ve orada Ahmed'le tanıştım.
سافرت الى مصر لأستجلاء الحقائق حيث قابلت احمد

Bu kötü ama aynı zamanda harika bir şey, çünkü sonradan Pedro Lopez'le tanıştım, ki benim hayatımın aşkı oldu.
الذي كان مُحزن و رائع لذلك عندها قابلت بيدرو لوبيز الذي كان حبي الحقيقي

Aynı hafta Nate'le tanıştım.
وقابلتك في نفس الاسبوع الذي قابلت فيه نايت

Şikayetçi değilim. Mountain Girl'le tanıştım.
أنا لا أشتكى فلقد قابلت الفتاة مونتن

Evet, Pip'le tanıştım ve yerinizde olsam hiç endişelenmezdim.
نعم، قابلت نواة وأنا حقا لن أتعلّق به.

Hayır sadece bir Wilkes'le tanıştım.
لا انا فقط... قابلت ويلكيس واحد العمه مورين

Magnolia'nın erkek arkadaşı Chet'le tanıştım.
حسناً لقد قابلت للتو شيت حبيب ماجنوليا

Sonunda meşhur Bruce Wayne'le tanıştım.
وأخيرا قابلت المتهرب "بروس واين

Bugün Chamway'le tanıştım.
قابلت شومواي اليوم

Bu gece Lindsey'le tanıştım.
قابلت ليندزي الليلة

Larry Crockett'le tanıştım.
قابلتُ لاري كروكيت.

24 senedir tek bir ses bile duymamış olan Bay Black'le tanıştım.
قابلتُ السيّد (بلاك) الذي لم يسمعُ صوتاً منذ 24 سنة

Ve sonra, Gavin'le tanıştım.
وبعد ذلك قابلتُ gavin.

Sahile indim ve Süpermen'le tanıştım.
ذهبت إلى الشاطيء وقابلت سوبرمان

Eve dönmeye yüzüm yoktu. İşte o zaman Kit'le tanıştım.
و لم استطع ان اجني ثمن الايجار و لقد كنت في منتهي الخجل من ان اعود الي المنزل