Louise Leakey dün anlattı, biz evrim ağacının bu dalına hayatta kalan tek grubuz. | TED | لويس ليكي تحدث بالأمس عن كيف أننا الوحيدين في هذا الفرع الأيسر |
Baban muhteşem antropolog Louis Leakey ile çalışmıştı. | Open Subtitles | أبوك عمل مع لويز ليكي عالمة الإنسانيات العظيمة |
Demek istediğim, veri olarak Leakey'nin tarihleri kabul edilirdi. | Open Subtitles | أعني، كنّا نسلّم بتواريخ ليكي. |
Örneğin, bu gece kimsenin göbek adımın Leakey olduğunu bilmesine gerek yok. | Open Subtitles | حسنا، على سبيل المثال، الليلة لا أحد يحتاج لمعرِفة أن " اسمي الوسط " ليكي |
Ben de ailemi, orangutanlar gibi Leakey Kampında kurdum. | Open Subtitles | "مثل "الاورانج اوتان" , كونتُ أسرة هنا في معسكر "ليكي |
Leakey ailesinin kazılarıyla burada Olduvai Gorge'da ortaya çıkarıldı. | TED | تم استخراج احافيرها في الجهة الغربية من هذا المكان في (أولديفي جورج) عبر عائلة (ليكي) |
Biruté, bazen Leakey Kampını ziyaret ediyor. | Open Subtitles | "لكن أحيانا تعود لزيارة مركز "ليكي |
- Haber masasından Bill Leakey lütfen. | Open Subtitles | -بيل ليكي) من قطاع الأخبار لو سمحت) |
Leakey, bahçenin aşağısında ne buldum tahmin et? | Open Subtitles | ّ(ليكي) خمّن ماذا وجدت في السقيفة؟ |
Biruté'un Leakey kırsalındaki deneme istasyonu... ... Tanjung Puting Milli Parkındaki ormanın iç kesimlerindedir... ... burası dünyanın en çok yabani orangutanının... ... bulunduğu bir yerdir.. | Open Subtitles | (مخيم "ليكي" هو مركز أبحاث الدكتورة (بيريث "يوجد في قلب غابات المتنزه الوطني لـ "تانجانغ بوتينغ "هو موطن لأكبر تجمع لقردة "الاورانج اوتان |
Çok etkileyici, Bay Leakey. | Open Subtitles | رائع جداً يا سيد (ليكي)ّ |
Yapma, Leakey! Dur! | Open Subtitles | كلا (ليكي) توقف |
- Bill Leakey. | Open Subtitles | -بيلي ليكي) ) |
Leakey! | Open Subtitles | (ليكي) |