"lehime" - Translation from Turkish to Arabic

    • لصالحي
        
    • صالحي
        
    • يعمل لصالحى
        
    • لمصلحتي
        
    Senden ve Gloria'dan benim lehime tanıklığınızı isteyecektim... Open Subtitles كُنتُ سأطلبُ مِنكِ و من غلوريا أن تَشهدا لصالحي
    Şimdi, çevreyi şöyle bir süzerim ve kendi lehime kullanabileceğim bir araç var mı diye bakarım. Open Subtitles سأتفقد ما يحيط بي وأبحث حولي عن أيّ شئ يمكنني الأستفاده منه لصالحي
    Ve siz benim lehime karar verene dek yağmaya devam edecek. Open Subtitles و لن يتوقف المطر عن الهطول حتَّى تصدر حكمًا لصالحي
    Bakın, zaman lehime işlemiyor ama zorunda olmadan bir an bile ayrılma niyetinde değilim. Open Subtitles إسمع، أعرف بأن الوقت ليس من صالحي لكني لا أنوي الخروج ولو للحظة قبل الوقت المحدد لي
    Hayır. Seçim benim lehime sonuçlandı. Open Subtitles لم يحدث، بالنهاية جاءت نتيجة التصويت في صالحي.
    Tutulma lehime olan bir şey ama Dünya'nın gölgesi Ay'ın üzerini sadece 15 dakika örtecek. Open Subtitles -خسوف القمر يعمل لصالحى ولكن القمر سيختفى وراء ظل كوكب الأرض لمدة 15 دقيقة فقط
    Ve siz benim lehime karar verene dek yağmaya devam edecek. Open Subtitles و لن يتوقف المطر عن الهطول حتَّى تصدر حكمًا لصالحي
    Şirket sermayesi üçümüz arasında bölünmüş durumda ve haliyle annem de benim lehime oy verecek. Open Subtitles عائدات الشركة مُقسمة بيننا نحنُ الثلاثة. وبوضوح، أمّي ستُصوّت لصالحي.
    Howard, benim lehime oy verirsen, mahkemede sorgulama yapmana izin veririm. Open Subtitles هاورد، إن صوّت لصالحي سأدعك تستجوب شاهدًا في المحكمة
    Evet, anlaşılması güç biri olabiliyor ama sonuç olarak lehime bir sonuca bağlamıştı. Open Subtitles حسناً، أنه من الصعب أقناعه، لكنه أصدر الحكم لصالحي.
    Ancak yarı yaşındaki bir kadın gibi güçlü olması da benim lehime. Open Subtitles ولكنها قوية كمرأة بمنتصف عمرها ويأتي هذا لصالحي
    Sanırım yapavileceğim her şeyi yaptığımdan emin olmak istiyorum ki bir sonraki duruşma benim lehime geçsin. Open Subtitles أردت التأكد من أنني أبذل قصارى جهدي كي تكون جلسة الاستماع التالية لصالحي
    Mahkemede olan şey, yargıcın iptal talebini reddedip lehime karar verdiği. Open Subtitles ماحدث هناك أن القاضي قد حكم لصالحي وأنت لم يتم رفض قضيتك
    O anda anladım ki kapalı kapılar ardında birileri benim lehime tartışmalı, durumumu öyle bir sunmalı ki masanın etrafındaki diğer karar vericiler benim için en iyi olacak cevabı versinler. TED عرفت في تلك اللحظة أن شخصًا ما يجب أن يكون خلف الأبواب المغلقة يجادل نيابة عني، يقدم المحتوى بطريقة بحيث أن صناع القرار حول الطاولة يجيبون بالأفضل لصالحي.
    Deste birazcık benim lehime dizilmişti. Open Subtitles كان الورق مغشوشاً قليلاً يعمل لصالحي
    Ki bu benim lehime sonuçlandı. Open Subtitles على الرغم من الأمر إنتهى لصالحي
    Yani, aslına bakarsan, bugün burada yarışmak benim lehime. Open Subtitles لذا , في الحقيقة. إنه من صالحي أن أسابق اليوم.
    Ben de terazinin dengesini benim lehime değiştiren ne olursa desteklerim. İşte ben buna yatırım yaparım. Open Subtitles وكل ما يجعل الموازين تميل في صالحي أستثمر به
    Ayrıca, kocam ev işi çok yapar ve yaşamı boyunca bir daha asla bir romantik komedi filmini memnuniyetle izlemez. Benim lehime işleyen bütün bunlar var. TED وايضاً ,زوجي يقوم بالكثير في انحاء المنزل وبسعادة لن يُشاهد اي فلم كوميدي عاطفي طوال ما تبقى من حياته وكان لدي تلك الاشياء في صالحي
    Biri benim için lehime çalışıyor. Open Subtitles حيث تصبُ الإحتمالات كلها في صالحي
    Tutulma lehime olan bir şey ama Dünya'nın gölgesi Ay'ın üzerini sadece 15 dakika örtecek. Open Subtitles -خسوف القمر يعمل لصالحى ولكن القمر سيختفى وراء ظل كوكب الأرض لمدة 15 دقيقة فقط
    - Bunu lehime çevirebilirim. Open Subtitles - قد أكون قادرا على استخدام هذا لمصلحتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more