Lex'e Talon'u kapattırdım. | Open Subtitles | لقد جعلت ليكس يغلق المقهى بسرعة البرق تخيل ماسيحدث |
Bu şirkete değer veriyorum. Lex'e bir şans daha tanıdığına inanamıyorum. | Open Subtitles | أهتم لهذه الشركة لا أصدق أنك ستمنح ليكس فرصة أخرى |
Lex'e özgürlüğünü tattırdım benim aleyhime çalışmanın abesliğini göstermek için. | Open Subtitles | أعطيت ليكس الإستقلالية ليثبت جدارته بالعمل ضدي |
- Ne? Lex'e yardım etmek istedi. Etti de. | Open Subtitles | أراد مساعدة ليكس وهذا مافعله لما نجحت بدونه |
Cevaplar istiyorsan Lex'e sor. Baltayı düşüren oydu. | Open Subtitles | إن كنت تبحث عن إجابات فسأل ليكس فهو من أوقع الفأس |
Eğer kalbini sonsuza kadar Lex'e vermek için söz verirsen, o mihraba çözülmemiş sorunlar ile çıkamazsın. | Open Subtitles | اذا كنتي ستوعدي ليكس بقلبك لا يمكنك الذهاب لهذا المذبح بأي شيء مذبذب |
Tekrar açın. Lex'e söyle müziği tekrar açsın. | Open Subtitles | اشغليه، أخبري ليكس ان تشغل الموسيقى ثانية |
- Lex'e, Lana'ya, Jessie'ye. - Ama söylemedin Clark. | Open Subtitles | ليكس , لانا , جيسي - لكنك لم تفعل ياكلارك - |
Lex'e nasıl ilaç verdiğini söylersen kırmam. | Open Subtitles | لن أكسرها إذا أخبرتني كيف خدرت ليكس |
Lex'e karşı aday olmanı istiyorum. Yapılacak doğru şey bu. | Open Subtitles | ،(أريدك أن تترشح ضد (ليكس من الصواب أن تفعل ذلك |
Lex'e yardım getirebilmenin tek yolu buydu. | Open Subtitles | كانت فرصتي الوحيدة لمساعدة ليكس |
Clark, Lana o fotoğrafı Lex'e göstermemek için hayatını riske attı. | Open Subtitles | (كلارك)، خاطرت (لانا) بحياتها من أجل ألاّ تظهر تلك الصور لـ(ليكس) |
Kamera sinyalini takip etmek belki Lex'e ulaşmamız için son şansımız. | Open Subtitles | متابعة إرسال هذه الكاميرا قد يكون فرصتنا الوحيدة للعثور على (ليكس). |
Lütfen Lex'e bahsetme, oldu mu? | Open Subtitles | رجاء لا تخبر ليكس بهذا حسناً |
Lex'e ulaşmanın bir yolunu bulurum. | Open Subtitles | وسأجد طريقة لأصل بها إلى ليكس |
Lex'e kaldığın yerin numarasını ver ve beraber bir şeyler planlayalım. | Open Subtitles | أعطي (ليكس) رقم هاتف الفندق وسأرتب لنجتمع معاً |
İnan bana, Lex'e arkamı dönmeye falan hiç niyetim yok. | Open Subtitles | صدقني، ليس لديّ نيه للتخلي عن (ليكس) الآن |
Buraya gelip Lex'e ait olan her şeyi alıyorsun. | Open Subtitles | تأتي إلى هنا، وتأخذ كل شيء (يمتلكه (ليكس |
-İlaçları Lex'e nasıl verdin? | Open Subtitles | - أدخال المخدر داخل جسم ليكس - |
burada bütün gücünüz var doktor. Lütfen, hem Lex'e hem de kendinize yardım edin. | Open Subtitles | أنتِ تملكين السلطة هنا يا دكتورة، أرجوك، ساعدي (ليكس) وساعدي نفسك |