"leydi hazretleri" - Translation from Turkish to Arabic

• سيادتها
• وسيادتها
• سيدّتي

İzin verirler. Herkes doğru adımı attığını düşünüyor. Özellikle Leydi Hazretleri.
سيستغنون عنها، الجميع هناك يعتقدون أنها تقوم بخطوة صحيحة، خاصة سيادتها

Tanıştıklarından altı saat sonra... Leydi Hazretleri aşık olmuştu.
ستة ساعات بعد لقائهم، سيادتها وقعت في الحب

Zaten dayanıksız bir bünyesi olan... sinirleri zayıf Leydi Hazretleri... kendini dine öyle bir vakfetti ki, bazen aklını oynattığını sanabilirdiniz.
سيادتها كانت دائماً عصبية جداً دفعت بعنف الولاء بحماسة كبيرة، ويمكنك أن تتخيل إنصراف إنتباهها أحياناً

Leydi Hazretleri kimseye talimat verecek durumda değil.
سيادتها ليست في مزاج ملائم لإعطاء أوامر لأي شخص

Leydi Hazretleri her Aralıkta Chatswort'a altı çift gönderirdi.
سيادتها ترسل ست حمالات إلى تشاسبر كل ديسمبر مع تحياتها

Leydi Hazretleri üç hafta kadar önce onları görmek istemişti...
سيادتها عبرت عن رغبتها برؤيتها ربما قبل 3أسابيع

- Bu gördüğüm de ne? Çalışanlar salonda Leydi Hazretleri'nin yanında aylak aylak dolaşıyor.
الخدم يتسكعون في القاعة مع قدوم سيادتها في أية لحظة

Leydi Hazretleri kal istedi diye etrafta patron gibi dolaşabileceğini düşünüyorsun.
فقط لأن سيادتها سمحت لك بالبقاء لا يعني أنه يمكنك التحكم بنا جميعاً

Acaba Leydi Hazretleri çifte yaşamınız hakkında ne düşünecek?
أنا أعرف سرك الصغير أتساءل ماذا سيكون رأي سيادتها في حياتك المزدوجة

Leydi Hazretleri oradaydı ve yeni sahibi sakinleştirmeye çalıştı...
كانت سيادتها هناك وحاولت تهدئة المالك الجديد

- Leydi Hazretleri bir şey istiyor mu diye bakacağım.
- كنت أريد أن أرى إذا كانت سيادتها تريد شيئاً

Leydi Hazretleri kendisi seçti lordum. En güzeli buydu.
إختارتها سيادتها يا سيدي لقد كانت محددة جداً

Bir süre sonra, Leydi Hazretleri ile Barry ayrı yaşamaya başladılar.
سيادتها و"باري" عاشوا بعد فترة، تقريباً منفصلين

Leydi Hazretleri zehir içerek kendini öldürmeye kalktı.
سيادتها حاولت قتل نفسها بأخذ السم

Bayan Baxter az önce aşağı indi. Leydi Hazretleri hala uyanıktır.
لقد نزلت الآنسة (باكستر) لتوها لابد أن سيادتها ما زالت مستيقظة

Leydi Hazretleri'nin yardım etmek isteyebileceğini düşünüyor.
تعتقد أن سيادتها قد تود أن تساعد

Leydi Hazretleri kiranın boşa çıkacağını biliyordu.
كانت سيادتها تعرف أنهم سيتركون المزرعة

Leydi Hazretleri hakkında kötü konuşmam ben.
لا يمكنني التحدث بالسوء عن سيادتها

İnsanlar seni seviyor. Leydi Hazretleri seni seviyor.
ويعجب الناس بكِ سيادتها معجبة بكِ

Leydi Hazretleri ve ben de bu iltifata karşılık verelim diyoruz.
والآن, أنا وسيادتها يجب أن نعيد لكم الجميل

Öyle olduğunu ben de söyleyebilirim Leydi Hazretleri.
أنا أظن ذلك أيضاً، سيدّتي