Olan şu babam Çin'in büyük askeri liderlerinden biri ile beraber kalıyordu General Chang, ki, bu arada, General Chang'in tavuğu tarifini bulmuştu. | Open Subtitles | ما حدث هو... أن أبي كان يقيم مع أحد القادة... الصينيين العظماء |
Erkek kardeşi liderlerinden biri tarafından yoldan çıkarılmış. | Open Subtitles | أخاها انحرف من قبل أحد القادة |
Sabah, gündüz ekibi geldiğinde hemen Direnişin liderlerinden biri olan Kapo Kaminski'ye koşup olanları anlattım. | Open Subtitles | وبالصباح وبقدوم كتيبة النهار اتجهت الى كابو كامينسكي أحد قادة المقاومة في كتيبة الموت |
Simülasyonun son gününde Korkusuz liderlerinden biri onu izlemek için geldi. | Open Subtitles | أخر يوم في المحاكاة، أحد قادة الشجعان جاء ليُشاهده. |
- Direniş'in liderlerinden biri. | Open Subtitles | هو أحد قادة المقاومة |
Yeteneğini kontrol edemez. Shawn buranın liderlerinden biri. | Open Subtitles | شون " أحد قادة هذا المكان" |