"limanına" - Translation from Turkish to Arabic

    • ميناء
        
    • المرفأ
        
    • لميناء
        
    • بورت
        
    • المرسى
        
    • مرفأ
        
    Kaptana çapayı kaldırmasını söyle ve Boston limanına vardığı gibi... Open Subtitles أخبر القبطان ان يرفع المرساة وبمجرد ان نترك ميناء بوسطن
    Haberimiz olmadan New York limanına hiçbir şey girip çıkmayacak. Open Subtitles لا شيء يدخل أو يخرج من ميناء نيويورك دون علمنا
    Önce Charleston limanına saldırma girişiminde bulunacaksın. Open Subtitles اولا انت سوف تسعى للأعتداء على ميناء تشارلستون
    Rıhtıma, yat limanına ulaştık tekneyi falan da bulduk, peki ya sonra? Open Subtitles وعبرنا حوض السفن نحو المرفأ ووجدنا قاربًا وكل شيء، وماذا بعد؟
    Kayalık sığlıklar bile olsa, Ruluka Adası limanına demir atmak niyetindeyseniz, liman vergisini ödemelisiniz! Open Subtitles إذا كنتم تنوون أن ترسوا على ميناء جزيرة ريوليكا في مياه ضحلة صخرية يجب عليكم أن تدفعوا ضريبة للميناء
    Yarın Güneydoğu limanına gidip bir tekneye bakacağım. Open Subtitles سأتوجه غداً إلى ميناء ساوث إيست لأعاين مركب
    Los Angeles limanına gel. İskele 11A. Open Subtitles تعالى الى ميناء لوس انجيلوس حوض السفن رقم 11
    San Francisco limanına gidicez. Akşamına da göstericez. Open Subtitles سوف نذهب الى ميناء سان فرانسيسكوا سنكون هناك بحلول الغد
    Fransızlara savaşmaya devam etmeleri gerektiğini gemilerini bir İngiliz limanına getirmelerini ya da donanmalarının tamamını batırmalarını söyledim. Open Subtitles لقد أخبرت الفرنسيين بأن عليهم مواصلة القتال يبحروا بسفنهم إلى ميناء بيريطاني أو يغرقوا الأسطول بأكمله
    Boston limanına ve sahil güvenliğe haber versek iyi olur. Open Subtitles اعتقد انه يجب علينا إشعار ميناء بوسطن وخفر السواحل.
    Miami limanına 13 kar küresi paleti. Open Subtitles 13 صناديق، و الكرات الثلجية تسليم في ميناء ميامي. ة مخيف عندما تفعل ذلك.
    Üçyılsonra bu işe başladığım Boston limanına geri döndüm. Open Subtitles بعدها بثلاث سنوات عدت الى حيث بدأت ميناء في بوسطن
    Karanlıkta La Spezia limanına gelmiş ve karaya çıkmışlar. Open Subtitles أنها سحبت من ميناء لا سبيتسيا في جنح الظلام ونزل.
    Bölge savcısı Tom'un limanına güvenlik kamerası kuruyor. Open Subtitles النائب العام يجهز لوضع مراقبة على ميناء توم
    Kaptana çapayı kaldırmasını söyle ve Boston limanına vardığı gibi... Open Subtitles أخبر القبطان لرفع مرساة، ومرة واحدة قام بها طريقه من ميناء بوسطن،
    Yarın Şangay limanına fazladan adam göndereceğim. Open Subtitles لنُرسل المزيد من الرجال غدًا إلى ميناء شنغهاي.
    Bu kişi, Estonya'daki Tallinn limanına gitmesine yardımcı oldu. Open Subtitles هذا الشخص ساعده للذهاب الي ميناء تالين فى استونيا و سافر فى سفيبنة
    Yat limanına gideceksiniz. Open Subtitles سوف تذهب إلى المرفأ
    Hollanda limanına gidiyoruz, havanın amına koyayım. Open Subtitles نحن نتجه لميناء الهولندية. المسمار الطقس.
    Şimdi au-Prince limanına bakıyoruz. TED نحن نركز الآن، على بورت أو برينس.
    -Onun arabasıyla yat limanına döndük ve tekneyle buraya geldik. Open Subtitles رجعنا إلى المرسى في سيارتها ثم استخدمنا القارب للمجيء إلى هنا
    Bir keresinde Boston limanına ceset atmıştım. Open Subtitles لقد قمت برمي جثة في مرفأ بوسطون ذات مرة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more