"lindsey'" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليندزي
        
    • ليندسي
        
    • ليندساي
        
    • ليندسى
        
    • لينزى
        
    • لليندزي
        
    Lindsey koridorda yürürken, Lily ile birlikte ona önderlik edeceksiniz. Open Subtitles فأنت ستقود ليندزي في المذبح مع ليلي وعندما تصل إليّ
    Yani, Haley Lindsey'in nedimesi olacağına göre, ...benim sağdıcım olacak kişinin onunla iyi geçinmesi şart. Open Subtitles أعني بالإضافة إلى أنه منذ أن اصبحت هيلي اشبينة ليندزي سأكون بحاجة شديدة لأن يكون إشبيني على وفاق معها
    Lindsey Evelyn Strauss, benimle evlenir misin? Open Subtitles ليندزي إفيلن ستراوس هَلْ تقبلين الزواج بي؟
    Bugün burada, Tanrı'nın çocuklarından Lindsey Elizabeth Farris'in ölümünün derin üzüntüsü içindeyim. Open Subtitles أقف اليوم هنا حزينا بشدة لوفاة احد رعايا الله ليندسي اليزابيث فاريس
    Unut bunu adamım. Lindsey olay daha bir romantikleşsin diye Haley'de kalıyor. Open Subtitles إنسى ذلك يارجل، إن ليندسي منشغلة مع هيلي ليكون كل شئ رومنسياً
    Hey, Rita, bu mesajı Lindsey Meeks'den ne zaman aldım? Open Subtitles يا ريتا، متى حصلت على هذه الرسالة من ليندساي ميكس
    Lindsey'le konuşmam lazım. O bu kitaba inanıyor. Open Subtitles انا اريد التجدث الى ليندسى انها مؤمنة بالكتاب
    Her ne kadar kendisini sevsemde, Lindsey'i düğün öncesi bayıltırız sonra gelinliği sen giyersin. Open Subtitles نقوم بإستدراج ليندزي أولاً بالرغم من أنني أحبها
    Lindsey Evelyn Staruss, Lucas Eugene Scott'ı eşin olarak kabul ediyor musun? Open Subtitles سأعود ليندزي ايفلين ستراوس هل تقبلين بلوكاس سكوت
    Lindsey, seni seviyorum ama şu anda kitabı gözden geçirmenin zamanı değil, tamam mı? Peyton ile ilk kez hangi gün konuşmuştun? Open Subtitles ليندزي أحبك، ولكن هذا ليس الوقت الملائم لمراجعة الكتاب، حسناً
    Rahip, "Lindsey'i sonsuza kadar sevecek misin?" diye sordu ve o da "Evet" dedi. Open Subtitles سأله الكاهن إذا كان سيحب و يقدر ليندزي للأبد
    Peki bütün bunlara sebep olan, şu Lindsey'in sunaktayken bahsettiği kuyrukluyıldız hikayesi nedir? Open Subtitles والكتاب، وكل ما عن المذنب الذي تحدثت ليندزي عنه في المذبح؟
    Ben ilk romanımı yazdım ve editörüm Lindsey'e aşık oldum. Open Subtitles انا كتبت رواية ووقعت في حب محررتي, ليندزي
    Lindsey'in gelinliğini dikerken, zamanında senin gelinliğini de dikeceğimi hayal ettiğim günleri anımsadım. Open Subtitles لقد صنعت فستان زفاف ليندسي وفكرت كيف كان ينبغي عليّ صنع مثله لكِ
    Peyton, Lindsey hakkında söyleyebileceğin hoş bir şeyler yok mu? Open Subtitles بيتن ، هل هناك شئ جيد تودين قوله عن ليندسي
    Lindsey ve Jack, Chula Vista'ya 6 yıl önce taşınmışlar. Open Subtitles ليندسي و جاك انتقلا الى تشولا فيستا قبل 6 سنوات
    Karıma ölüm döşeğinde Lindsey'yi korumak için ne gerekirse yapacağıma söz verdim. Open Subtitles وعدت زوجتي على فراش موتها انني سأقوم بأي شيء ضروري لحماية ليندسي
    Ajan Lindsey Farris bir iz sürme operasyonundayken yakalandı. Open Subtitles العميلة ليندسي فاريس تم القبض عليها اثناء احد عمليات المراقبة
    Pekala, Lindsey, peki bunun nesi var? Open Subtitles حسناً، ليندساي إذن ما هي المسألة في هذا الرجل؟ هو ليس ذكي؟
    Yani, ben sadece Lindsey'e tam olarak bizden bahsetmedim ya da düğünden. Open Subtitles حسنا انه انا لم اخبر ليندسى عنا مطلقا او عن الزواج
    Sam 9. yaşgününde Lindsey'e, içi egzotik balıklarla dolu bir akvaryum almıştı. Open Subtitles سام اشترى الى لينزى حض سمك فى عيد ميلادها التاسع,وكان مملوء بسمك غريب
    Sakın ola ki, o sayfaları Lindsey'e gösterme. Open Subtitles حَسناً، مهما تقوم بعمله، فقط لاتريّ ماكتبته لليندزي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more