Eğer yarın sabaha kadar masanı boşaltmazsan lisansını iptal edeceğim. | Open Subtitles | واذا لم يكن المكتب فارغاً بحلول صباح الغد سأصادر رخصتك |
Bir şey daha var, eyalet tıp lisansını iptal etti. | Open Subtitles | نعم هنالك أمر آخر المقاطعه علقت رخصتك الطبيّة |
lisansını iptal etmek için tahkikat başlatmışlar. | Open Subtitles | لقد بدئوا تحقيقاً ما إذا كانوا سيعلقوا رخصتك الطبية أم لا. |
Komisyon işitme duyusunu kaybettiğini öğrendiğinde lisansını iptal etti. | Open Subtitles | اللجنة أخذت رخصتها عندما اكتشفوا موضوع سمعها |
Adamımız geldiğinde, ya o bize gerçeği söyler ya da biz Dr. Tabb'e söyleriz ve o da kadının lisansını iptal eder. | Open Subtitles | وعندما يحصل الرجل ذو النفوذ هنا , إما أن تخبرنا الحقيقة أو سيقوم الطبيب (تاب) بسحب رخصتها الطبية |
Bilirsin, birçok şirket seni mahkemenin önüne çıkartıp lisansını iptal ederdi. | Open Subtitles | أنت تعلم ، معظم المؤسسات كانت لتضعك أمام لجنة المحامين و تجرّدك من رخصتك |
Seni aptal. Doktorların lisansını iptal ettiğini her halde hatırlarsın. | Open Subtitles | أيّها الأحمق، هل تتذكّر بأنّ الأطبّاء ألغوا رخصتك |
lisansını iptal ettirdim çünkü doğaüstü güçlerin olduğunu iddia ediyordun. | Open Subtitles | لقد تسببت في سحب رخصتك لأنك كنت تدعي أنك لدية قدرات ذهنية |
1-12 Wall Street... Yoksa lisansını iptal ettiririm. | Open Subtitles | الى 112 وول ستريت او سأسحب منك رخصتك |
"Seni kovup lisansını iptal ettireceğiz ve bir gün çocuklarımız olursa yanlarına yanaşamayacaksın!" dediler! | Open Subtitles | و"سوف نطردك من العيادة ونجعل رخصتك لمزاولة المهنة تُلغى، وإن أنجبنا أطفالاً، فلن نسمح لك بالاقتراب منهم." |
İş için gerekliyim. lisansını iptal etmiyoruz. | Open Subtitles | لن نقوم بإلغاء رخصتك |