Aslında insanların en çok korktuğu on şey listelerinde buna hiç rastlamadım. O listelerde topluluk önünde konuşma veya ölüm vardı. Eminim yardım istemek de o listelerde olmalı. | TED | إلاّ أنني لم يسبق لي أن رأيتها تندرج ضمن إحدى قوائم الأشياء العشر التي يهابها الناس كالتحدث أمام الحشود والموت لكنني على اقتناع تام أن مكانها إحدى هذه القوائم. |
Konuk listelerinde veya sohbet ortamlarında en başta yer almıyoruz. | TED | نحن لسنا في أعلى قوائم الناس لضيوف حفلات العشاء والمحادثات وهكذا. |
Peki eğer kazanırsanız, sizi müzik listelerinde görebilecek miyiz? | Open Subtitles | إذا فزتي، هل سنراك في قوائم الاصدارات الفنيه؟ |
Ama adı hâlâ listelerinde. | Open Subtitles | و إسمه مازال موجود فى قائمتهم |
Ama adı hâlâ listelerinde. | Open Subtitles | و إسمه مازال موجود فى قائمتهم |
Bu organ nakli listelerinde beklemek birkaç günden aylara kadar uzayabiliyor. | Open Subtitles | قوائم الانتظار لعمليات زراعة كهذه قد تطول لأيام وربما لأشهر |
Yüzümüz şu anda devletin bütün arama listelerinde. | Open Subtitles | وجوهنا علي كل قائمة حكومية من قوائم المطلوبين للعدالة |
Organ nakil listelerinde şu anda yüz binlerce insan böbrek, kalp ve karaciğer gibi hayatlarını kurtaracak organı bekliyorlar. | TED | إن مئات الآلاف من البشر على قوائم انتظار زراعة الأعضاء، ينتظرون أعضاءً حيوية هامة مثل؛ الكلُى، القلب، الكَبد لا تستمر حياتهم دونهـا. |
Tüm arama listelerinde ismi var. Neden böyle bir risk alsın ki? | Open Subtitles | إنه على كل قوائم المراقبة لماذا سيخاطر؟ |