Birkaç gün içindeki uçuşların yolcu listelerine ulaşıp bu isimleri pasaport fotoğraflarıyla karşılaştırabilirim. | Open Subtitles | ولوج قوائم رحلات الأيام القليلة المقبلة، ثمّ مقارنة تلك الأسماء بصور جوازات السفر |
Seni tüm seks partisi listelerine aldırıyorum. | Open Subtitles | هذا الشيء سيدرجك في قوائم السهرات الصاخبة |
Son üç yılda İspanyol, Rus, Çeçen, Yunan ve Kıbrıs pasaportlarıyla izleme listelerine girmiş. | Open Subtitles | في السنوات الثلاث الأخيرة قام بتخطي قوائم المراقبة بجوازات سفر إسبانية، روسية، تشيتشانية يونانية و قبرصية |
Yine de bağışçı listelerine ulaşabilen çalışanlarınızın listesini isteyeceğim. | Open Subtitles | ما زلتُ بحاجة للائحة الموظفين الذين لديهم صلاحيّة الوصول إلى سجلاّت المُتبرّعين. |
ve müşteri listelerine göre, şehirde sadece 3 farklı yerle... anlaşma yapmışlar. | Open Subtitles | وطبقاً للائحة عملائهم، قاموا بتوقيع عقود مع ثلاثة أماكن مختلفة بالمدينة |
Tabii benim bu arkadaşım seni çok sağlam davetli listelerine sokabilir. | Open Subtitles | غير أني قادر على إدراجك ضمن قوائم مدعوين لأحداث هامة |
Gümrük listelerine, zaman listelerine ve rotalara bakıyoruz. | Open Subtitles | نحن نفحص قوائم الشحن جداول المواعيد |
- Hayır. - Hayır, şarkı listelerine zaafım var. | Open Subtitles | لا ، لا ، لدىّ شئ بخصوص قوائم الأغانى |
Konut listelerine odaklan. | Open Subtitles | ركز على قوائم السكان |
- Şarkı listelerine zaafım var. | Open Subtitles | ـ لدىّ شئ بخصوص قوائم الأغانى ! |