"listesindeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • لائحة
        
    • في قائمة
        
    • بقائمة
        
    • قائمته
        
    • قائمتها
        
    • الموضوعين
        
    • على قائمة
        
    Bu suçlu listesindeki birçok çocuğu eledim ama bir tanesini buraya getirtiyorum. Open Subtitles لقد استبعدت معظم الاولاد في لائحة المعتدين لكن هناك واحد طلبت احضاره
    En Çok Arananlar listesindeki ilk 10'u aramaya yeni başladık. Open Subtitles إننا بدأنا توًا البحث عن كافة أعضاء لائحة أكثر المطلوبين،
    Emeklilik listesindeki her şeyi yapmak bir buçuk hafta kadar sürecek. TED وسوف يستغرق الأمر أسبوع ونصف ليقوم بكل الأشياء في قائمة التقاعد.
    Çalıntı listesindeki dizüstünün GPS'le birlikte cep telefonu kartı da varmış. Open Subtitles الكبيوتر المحمول بقائمة المسروقات كان بها خط الهاتف وهو مزود بجهاز تتبع
    Sonra da listesindeki müşterileri toparladın ve pazara sürdün. Open Subtitles ثمّ جمّعت قائمته من الزبائن وأخذته للتسويق
    Ayrıca listesindeki diğer insanlarla ilgili de çalışmaya başladık. Open Subtitles ونحن نعمل بالفعل على الإطاحة بأشخاص آخرين على قائمتها
    FBI'ın gözetlenenler listesindeki birisinin dün Los Angeles'ta görünmüş olabilme ihtimali var. Open Subtitles أن أحد الموضوعين تحت المراقبة شوهد في لوس أنجلوس أمس
    Eğer ülkeye geçmeye çalışan insanlara bakarsanız, terörist izleme listesindeki insanlara bakarsanız büyük bir çoğunlukla havalimanlarında giriş yapıyorlar, sınırdan değil. TED وإذا نظرت إلى من يحاولون دخول البلاد ممن هم على قائمة الإرهاب فهم يدخلون بصورة كبيرة من المطارات وليس من الحدود،
    Evet. Organ nakli listesindeki kuralın alkol almamak olduğunu unutmuşum. Open Subtitles لقد نسيت ذلك الشرط في لائحة زرع الأعضاء الذي ينص على عدم الشرب
    DSC listesindeki tüm şirketlerle çalışmış. Open Subtitles لقد عمل مع جميع الشركات على لائحة الجبهة
    Tek bir delil listesindeki bir satır yazıyı hatırlayabileceğimi mi düşünüyorsun? Open Subtitles من اجل المحاكمة أتعتقدى انى سأتذكر بند واحد على لائحة الادلة ؟
    Sanırım o isim eski çalışanlar listesindeki isimlerden biri. Open Subtitles هذا الإسم أعتقد أنه موجود في لائحة العمال السابقين
    İlk kocandan tanık listesindeki son adama kadarki geçmişini bilmeliyim. Open Subtitles تاريخك الجنسي من زوجك الأول وصولا إلى أخر رجل على لائحة شهود المدعي العام
    Hırdavat listesindeki malzemelerden hiçbirini bulamamış. Open Subtitles لم يجد أي من الأدوات في قائمة متجر القطع الغيار
    Bakın, o hanımın müşteri listesindeki herkesin ismini araştırmıştım. Open Subtitles الاستماع، وركضت كل واحد الرجال في قائمة عملاء سيدة.
    Ayrıca Starzl Mutasyonu listesindeki ismi de bu numara altında. Open Subtitles وهو أيضاً نفس رقمه وأسمه في قائمة الأشخاص المصابين بطفرة ستارزل
    Kayıp ilanları listesindeki kimseyle eşleşmiyor. Open Subtitles لمْ يكن هناك شخص بقائمة الأشخاص المفقودين يُطابق أوصافها.
    O zaman bu ölüm listesindeki tek yaşayan kişi neden sensin? Open Subtitles و لماذا أنت بقائمة الإغتيالات هذه؟
    Chin'in listesindeki adamlardan biri. Open Subtitles هوَ أحد الأشخاص الذين ظهروا بقائمة (ِشين)
    Kayıkhanede, listesindeki son kadınla buluşmaya hazırlanıyor. Open Subtitles إنه في مخزن القواب يستعد لمقابلة آخر امرأة على قائمته
    Bir sonraki katilin hedefinde listesindeki daha fazla insan olurdu. Open Subtitles القاتل القادم ببساطة سيملك اهداف اسهل على قائمته
    Lisa'nın listesindeki bir şeyi kazıyıp atmasına yardım etmeliydim. Open Subtitles كان علي مساعدة ليزا لشطب شيء من قائمتها
    FBI'ın gözetlenenler listesindeki birisinin dün Los Angeles'ta görünmüş olma ihtimali var. Open Subtitles أن أحد الموضوعين تحت المراقبة شوهد في لوس أنجلوس أمس
    Cross'un listesindeki adreslerden birinden bir genç kız aramış. Open Subtitles من البنت الشابة في إحدى العناوين على قائمة الصليب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more