| Yani bu gerzek sana, aptal listesinden bahsetmedi mi? | Open Subtitles | هل تقصدين بان هذا الابله لم يخبرك بشأن قائمته الغبية بعد؟ |
| Eğer ağabeyin bu maçı kazanmamıza yardım ederse beni listesinden silebilir. | Open Subtitles | إن ساعدني أخوك في الفوز بها فيمكنه شطبي عن قائمته |
| Onu aradım ve senin yakında bekarlar listesinden çıkacağını söyledim. | Open Subtitles | انا دعوتها واخبرتها بأنك على وشك ان توضع فى قائمه غير المتاحين |
| Monica, Jerry, Lena'nın numarasını AIDS Yürüyüşü listesinden aldı. | Open Subtitles | مونيكا ,جيري أخذ رقم لينا الغير موجود بالسجل من قائمه للمشاركين بمحاربة الإيدز |
| Katılmanda bir sorun yok ama seni spiker listesinden çıkarmışlar. | Open Subtitles | أنت مرحب بك للحضور لكن تمت إزالتك من قائمة عروضهم |
| Khalid Interpol'ün arananlar listesinden çıkarılmış. | Open Subtitles | وقد اتخذت قبالة خالد جميع قوائم مراقبة الانتربول |
| Lee kızını aradı. Sonunda listesinden bir şeyi tamamlamış oldu. | Open Subtitles | لي كلمت بنتها اخيرا شطبت شيئا من قائمتها |
| Ve senin de konuk listesinden sorumlu olmanı istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | واريدك أن تكون مسؤل عن لائحة الضيف, موافقه؟ |
| Henüz onları şüpheli listesinden çıkaramayız yani. | Open Subtitles | أجل, و هذا يعني بأنه لا يمكننا استبعادهم بعد |
| - Penny, Raj'a onu listesinden çıkarmasını söylemişti ya? | Open Subtitles | اوه ، هل تعلم ان بيني قالت لراج انه يجب عليه تركها خارج قائمته ؟ |
| Kusura bakmayın ama eğer Earl ölecekse, erkek gibi, listesinden bir şeyler silmek için, anlamadığı aptal bir oyunu oynarken ölmeli. | Open Subtitles | آسف أيّها الرفاق، لكن إن كان إيرل) سيموت، فسيموت رجلاً) وهو يحاول شطب أعمال عن قائمته بينما يلعب لعبة لا يفهمها |
| Earl de listesinden vazgeçti, Karma'dan vazgeçti,... | Open Subtitles | لذا تخلّى (إيرل) عن قائمته .. وعن العاقبة الأخلاقيّة |
| AIDS Yürüyüşü listesinden mi? | Open Subtitles | أخذ رقمها من قائمه للمشاركين بمحاربة الإيدز ؟ |
| Yani eğer bekleme listesinden çıkamazsam önümüzdeki sonbahar üniversiteye başlayamam. | Open Subtitles | اذا ، ان لم اعد في قائمه الانتظار لن اذهب لاي جامعة الخريف القادم |
| Joe, kovulacak kişilerin listesinden bahsetti. | Open Subtitles | (جو) يقول إن هناك قائمه بكل شخص سوف يٌقصي من عمله. |
| Evimizdeki yaşam çeşitliliği 100 binlik yeni tür listesinden daha çok. | TED | أنواع الحياة في منازلنا هي أكبر من قائمة تضم 100,000 فصيلة جديدة. |
| Bu aynı zamanda sorgulayıcının listesinden bu iki şıkkı elediğimiz anlamına geliyor, geriye sadece 6 sayı bırakıyor. | TED | وهذا يعني أيضاً بأنه يمكننا أن نزيل المربعين من قائمة المحقق، مبقياً على ستة أرقام. |
| Beni şüpheli listesinden çıkartmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تحذفني من قائمة المشتبه بهم خاصّتك. |
| Onları en çok arananlar listesinden de tanıyabilirsin. | Open Subtitles | قد تتعرفا عليهما من قوائم المطلوبين للعدالة |
| Onları en çok arananlar listesinden de tanıyabilirsin. | Open Subtitles | قد تتعرفا عليهما من قوائم المطلوبين للعدالة |
| Bölge savcısı Reyes'i, Nelson ve Murdock isimlerini kara listesinden silmeye ikna edeceğim. | Open Subtitles | أقنع المدعية العامة (رايس) بإزالة شركة (نيلسون ومردوك) من قائمتها السوداء |
| gözetlenme listesinden beni çıkart. | Open Subtitles | عليك بإبعاد إسمي عن لائحة المراقبين. |
| Bence onları şüpheli listesinden çıkarabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أن لنا استبعادهم كمشتبه بهم |