"listesine" - Translation from Turkish to Arabic

    • لائحة
        
    • القائمة
        
    • قائمه
        
    • بقائمة
        
    • قائمته
        
    • للائحة
        
    • قوائم
        
    • في قائمة
        
    • اللائحة
        
    • إلى قائمة
        
    • على قائمة
        
    • للقائمة
        
    • لجدول
        
    • لائحةِ
        
    • قائمة أسماء
        
    Bir de, müşterilerinizin listesine ihtiyacım var. - Basabilir misiniz? Open Subtitles و أحتاج إلى لائحة زبائنكم هل يمكنك طبعها لي ؟
    Soruşturmamız bitene kadar seni çıkış yasağı olanlar listesine koyacağız. Open Subtitles سوف نضع على لائحة عدم السماح بالسفر حتى ينتهي التحقيق
    Sana elimden geleni yapacağımı söyledim. - Adını yarışmacı listesine soktum. Open Subtitles أخبرتك بأنّني سأبذل جهدي، وقد فعلت قمت بوضع اسمك في القائمة
    Yolcu listesine göre boş bir koltuk vardı ama biz öyle düşünmüyoruz. Open Subtitles قائمه الركاب تقول ان هناك مقعد فارغ و لكننا لا نعتقد هذا
    Lütfen refakatçi listesine benim adımı da ekleyin. Open Subtitles مِن فضلك لتضعي إسمي بقائمة الأوصياء على الفتى.
    listesine girme ihtimalimiz var mı? Open Subtitles ألا يوجد أي فرصة بأن نكون في قائمته هذه؟
    Siktir git. Sende o da yok. Kelime Dağarcığı bir kelimeler listesidir ve kelime dağarcığını da bu kelime dağarcığı listesine ekleyebiliriz. Open Subtitles تباً لَك، ليسَ لديكَ واحدة حتى الآن،المُفردات هي أي لائحة كلمات
    ..uçaklarda yer kalmamış. Sizi bekleme listesine aldılar. Open Subtitles رحلات الصباح مكتملة لقد وضعتك على لائحة الإنتظار
    Senin ona yardım edeceğini söyledim, ve seni Viper Room'un listesine aldı. Open Subtitles أخبرتها أنه يمكنك مساعدتها. و ووضعتك في لائحة الانتظار،
    Şüpheli listesine bakalım da kaç kişi San Luis Obipso'da yatmış görelim. Open Subtitles لنراجع لائحة المشتبه فيهم و نرى كم منهم امضى وقتا فى سان لويس اوبيسبو
    Yani Dayanak listesine ulaşamadığımız bir yana bir de Jill benle, meyve tozunu durularken bir kadınla yakalandığım için mi konuşmayacak? Open Subtitles هل نحن لم نحصل على لائحة فولكرم ولكن جيل لن تتحدث الى مرة اخرى بسبب انها امسكتنى عارى بسبب بدرة فاكهة مع امراة اخرى ؟
    Efendim, rezervasyonsuz sizi en fazla bekleme listesine alabilirim. Open Subtitles سيدي بدون حجز , أفضل ما يمكنني فعله هو وضعك على لائحة الإنتظار
    Peki ya sana adını, onun yerine geçecekler listesine yazdırabilirim desem? Open Subtitles ماذا لو أخبرتك أنّ بوسعي وضع اسمك في القائمة القصيرة لمنصبه؟
    Eğer "Netflix Kültür Sunumu"nu Google'da aratırsanız, çalışanlarınız için şaşırtıcı bir çok öğüdün listesine ulaşırsınız. TED ولوقمت بالبحث عن منصة نيتفليكس على جوجل، سترى تلك القائمة المفاجئة تمامًا التي تلوم موظفيك،
    Anne, Anne, Anne, şu an için şahsi başarısızlıklarımın bir listesine ihtiyacım yok, tamam mı? Open Subtitles أمي أمي أنا لست بحاجة لبقية القائمة من إخفاقاتي الشخصية الآن , موافقه
    Yolcu listesine göre boş bir koltuk vardı ama biz öyle düşünmüyoruz. Open Subtitles قائمه الركاب تقول ان هناك مقعد فارغ و لكننا لا نعتقد هذا
    Muhtemelen, konuk listesine bakmak isteyen gazetecinin tekidir. Open Subtitles ربما بعض المصورين يحاولون التلاعب بقائمة الضيوف
    listesine bir dil daha eklemek için çalışıyor, hiç bir insanın konuşmadığı bir dil. Open Subtitles وهو يعمل لإضافة لغة اخرى إلى قائمته, لغة لم يتكلمها الإنسان أبداً.
    L' l Magic School yapmak zorunda şeylerin listesine eklemek ll. Open Subtitles سأضيف هذا للائحة الأشياء التي يجب أن أفعلها في مدرسة السحر
    Hindistan'nın çok satanlar listesine gördüyseniz listede her zaman göreceğiniz şey, sınavlar ve uzman rehberler olacaktır. TED فإذا نظرت إلى كل قوائم أفضل المبيعات في الهند ما ستجده فيها دائمًا هو أدلة إرشادية للامتحان والمهنية
    Ve ardından, bir bir, koronolojik sıranın tam tersine, kendilerini bundan muaf tutarak, duyguların kayan listesine giriyoruz. TED وبعد ذلك، واحدة تلو الأخرى، بترتيب زمني معكوس، يعذرون أنفسهم، بالدخول في قائمة دائرية للمشاعر.
    Beni arananlar listesine koyarak kariyerime hiç bir iyilik yapmış olmuyorsunuz. Open Subtitles أنت لا تسدي نفعاً لمهنتي بوضعك اسمي على اللائحة المستعجلة العميل الخاص سيلي بووث
    Yani esasında Asyalı biri ile Avrupa'lı biri arasındaki farkı malzemeler listesine bakarak söyleyebilirsiniz. TED فما تستطيعون معرفته هو أن يكون بمقدرتكم معرفته الفرق بين الشخص الآسيوي و الشخص الأوربي بالنظر فقط إلى قائمة مقاديرهم.
    Ve ülkelerin karbon emisyonları listesine gemi taşımacılığı emisyonlarını koyarsanız, yaklaşık altıncı sırada gelir, Almanya'ya yakın bir yerde. TED و إذا وضعت انبعاثات النقل البحري على قائمة انبعاثات الكربون للدول، ستأتي تقريبا في المركز السادس، قريبا من ألمانيا.
    Gerçeği söyleyeceğim, bir tutukluyu daha kaybolanlar listesine eklemekten başka birşey ifade etmez. Open Subtitles . سأقول الحق . . وليس هناك فرق لو أضيف سجينا هاربا للقائمة
    Duruşma listesine göre müvekkillerinden biri patlayıcı uzmanı olan Patrick O'Neil. Open Subtitles وفقا لجدول الدعاوى، واحد من العملاء هو خبير متفجرات معروف يدعى باتريك أونيل.
    Eğer hastamızın semptom listesine kanlı kusmuğu da eklersek. Open Subtitles والآن لو أضفنا الإقياءَ المدمّى إلى لائحةِ الأعراضِ الأخرى للمريض
    İzole edilen insanların listesine göz atıyordum ve tanıdık bir isme rastladım. Open Subtitles لقد مررت على قائمة أسماء مَن تم عزلهم ووجدت إسماً مألوفاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more