Zeki avukatlar Lita Fox'u terkedilen bir kadın gibi gösterir. | Open Subtitles | المحامون الأذكياء صوروا ليتا فوكس كالمرأةالمهجورة. |
-Neymiş o? Lita Gibbons masaya oturan son kişiydi ve hiç kalkmadı. | Open Subtitles | قردة غيبون ليتا كَانتْ الواحد الأخيرة للجُلُوس في المنضدةِ، |
Lita, Timmy, önde ve ortada. Babanız geldi. | Open Subtitles | ـ ليتا ـ تومي إظهروا عاد والدكم |
Lita Gibbons bunu meme uçlarına sürmüyordu değil mi? | Open Subtitles | ليتا Gibbons ما كَانتْ تَضِعُ هذا على حلماتِها، أليس كذلك؟ |
Kapa çeneni Lita! - Sen kapa! - Kapa lanet çeneni! | Open Subtitles | أخرسي يا ليدا أنت أخرسي |
Lita Gibbons hile yapıyormuş. | Open Subtitles | ليتا Gibbons كَانتْ لعب الطلاءِ. هي كَانتْ تَغْشُّ. |
Lita Gibbons'ın göz damlalarının hiçbirinde çinko sülfat yoktu. | Open Subtitles | ما كان هناك خارصينَ يُكبرتُ في أيّ ليتا Gibbons ' eyedrops. هو a مختلف الصياغة. |
Hadi ama, Lita, sadece konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | هيا " ليتا " أريد التحدث فقط أفتحي الباب |
Eğer Paige Worthy haftalardır burada değilse, ...bu yemeği Lita almış olmalı, ...ama Lita daireden hiç çıkmadı. | Open Subtitles | لو أن " بيج " لم تكن هناك لأسابيع ليتا " عليها شراء الطعام " لكنها لم تترك الشقة |
Lita S. "Modaya olan ilgini abart." | Open Subtitles | "ليتا إس - لاعبة احتياطية ومهتمه بالموضة |
- Ama biz onu biz onu tanımıyoruz Lita yada Cruz değil o! | Open Subtitles | -إننا لا نعرف... -إننا لا نعرف هذه المرأه إنها ليست "كروز" أو "ليتا" |
Lita Grey Charlie'nin ikinci eşiydi. O ve Sydney Jr. | Open Subtitles | (ليتا جرى)، كانت الزوجة الثانية لـ (تشارلى). |
Bıçağındaki Lita Cartey'nin kanı. | Open Subtitles | إنه دم " ليتا كارتي " على سكينك |
Aslında biz büyük halası Lita'yı temsilen buradayız. | Open Subtitles | في الحقيقة ،نحن محاميان (نمثل عمته الكبرى (ليتا |
Lita, ürünümüz ne? | Open Subtitles | ليتا, ما هو منتجنا؟ |
Lita'nın tasarladığı tüm ürünler yılan derisinden yapılma. | Open Subtitles | نوعاً ما من الثعابين جميع منتجات (ليتا) مصنوعة من جلد الثعبان الاصلي |
El işi, Bayan Lita onlara öyle der. | Open Subtitles | (الحرف اليدوية) والسيدة (ليتا) كانت تدعوهم |
Lita'yı ofisinin dışında yakaladığımız zaman da oradaydı. | Open Subtitles | (ماغندا) لقد كانت هناك حينما طاردنا (ليتا) خارج مكتبها |
Lita, beni dinlemek zorundasın burdan sağ çıkmamız için | Open Subtitles | "ليتا" عليكي أن تطيعيني إن أردت نجاتنا |
Biraz buz alabilir miyiz lütfen, Lita? | Open Subtitles | -هل يمكننا الحصول على بعض الثلج يا (ليدا)؟ |
Beni Lita gönderdi. | Open Subtitles | أرسلتني (ليدا) إليكِ |