Ancak 3 Eylül itibariyle, 100 litrelik sınır 87 litreye düştü. | TED | ولكن في الثالث من سبتمبر، تم تخفيض الحصة من 100 لتر إلى 87 لتر. |
Dünyanın başka yerlerinde bir deve su kuyusuna yaptığı bir ziyarette 200 litreye yakın su içebilir. | Open Subtitles | فيأيمكانأخر فيالعالم، بإمكان الجمل أن يشرب من بركة الماء ما يقرب من 200 لتر في المرة الواحدة. |
İshal nedeniyle günde 12 litreye kadar su kaybedebiliriz ve 2 yada 3 güne ölebiliriz. | Open Subtitles | بامكاننا نخسر 12 لتر من الماء بسبب الاسهال ونموت في 2 الى 3 ايام |
Nazal hortum takalım ve oksijeni dakikada beş litreye ayarlayalım. | Open Subtitles | شوكات أنفية , وأضبطي الأوكسجين على خمس لترات في الدقيقة |
Ama gerektiğinde 4 litreye kadar genişleyebilir. | Open Subtitles | لكن لها قدرة على التوسع وتحمل 4 لترات |
Üç litreye iniyor. | Open Subtitles | نقترب من ثلاثة لترات |
Sekiz keskin yara, bir litreye yakın kan kaybı. | Open Subtitles | ,ثمانيه جروح من الطعن تقدير الدم النازف يقدر بحوالي لتر. |
Su tüketimi 430 litreye yükseldi. | TED | استهلاك الماء ازداد الى 430 لتر |
15 litreye ayarla. | Open Subtitles | احقنيه بخمسة عشر لتر |
Bir litreye yakın kan kaybetti. | Open Subtitles | لقد فقد حوالي لتر من الدماء |